19. Hukuk Dairesi 2017/3501 E. , 2019/4894 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davası hakkında Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen davanın kabulüne yönelik 01.11.2016 gün, 2016/102 E.-2016/1131 K. sayılı hükmün istinaf kanun yolu incelemesi sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın davalı vekilince süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davacının Ağrı İli Yardımlaşma Derneğinin kuruluşu nedeniyle davalı ile husumet yaşadığını, hukuk ve ceza davalarının açıldığını, 12/08/2015 tarihinde husumeti bitirmek için bir protokol yaptıklarını, dernekte yapılacak başkanlık seçiminde kim kazanırsa diğerinin onun başkanlığını kabul edeceğini, bu taahhüde uyulması için de ... isimli aracıya 100.000 TL teminat senetleri verdiklerini,senedin bedel kısmının doldurularak imzalandığını, ancak davalının senetleri muhafaza eden ..."den bu teminat senedini alarak, üzerindeki "emanettir" yazısını da silerek ve doldurarak icraya koyduğunu, senedin teminat senedi olduğu hususunun dernek karar defterinde de yazılı olduğunu, hatta düzenleme tarihi 02/10/2015 yazdığı halde dernek karar defterine göre bu senedin 16/08/2015 tarihinde imzalandığını, belirterek borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bononun davacının davalıya olan borcu nedeniyle verildiğini, bonoların mücerret borç ilişkisi niteliğinde olduğunu,ispat yükünün davacıda olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davalının senedi neye karşılık aldığını ve borcun nedenini kanıtlayamaması, senet üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde alınan 29/09/2016 tarihli rapora göre; senet üzerine kurşun kalemle "" Emanettir"" diye yazılan ibarenin sonradan silinmiş olduğu, davacı tanıkları ile de senedin bir borca ilişkin olarak verilmediği, sadece Dernek Başkanlığı seçimine gidilirken tarafların aralarındaki sözlü mutabakatın teminatı olarak düzenlenerek dava dışı ..."e verildiği ve bu beyanların 16/08/2015 tarihli Dernek Karar defterine de yazıldığı, senedin herhangi bir alacağa karşılık olarak verilmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacının dava konusu senedin teminat senedi olduğunu ileri sürmesine karşın, davalının bononun davacı tarafından davalıya olan borcu nedeni ile verildiğini iddia ettiği, bononun verilen borç karşılığı düzenlendiğini davalının ispat etmekle yükümlü olduğu, davalının yazılı delille ispat edemediği, senet metninden emanet olarak tanzim edildiği ve davacının yöneticisi olduğu Dernek Karar defterindeki karar ile tanık beyanları karşısında taraflar arasındaki yazılı olmamakla birlikte, sözlü bir anlaşma yapıldığı dava dilekçesi ekinde yer alan 12/08/2015 tarihli protokolün de taraflar arasında süregelen birtakım anlaşmazlıkların hukuk ve ceza yargılamalarının sona erdirilmesi konusunda tarafların anlaştıklarını gösterdiği, bu protokol ile birlikte, bononun üzerinde yer alan ve 20.09.2016 tarihli grofoloji uzmanı raporuna göre silindiği anlaşılan "Emanettir" yazısı ve 27/09/2016 tarihli duruşmada dinlenen tanık beyanları ile birlikte değerlendirildiğinde davaya konu bononun Ağrı İli Yardımlaşma Derneği Seçimleri ile bağlantılı olarak ve emanet şeklinde dava dışı ..."e verildiği esasen davalının da aynı şekilde bir bonoyu emanet olarak ..."e bıraktığı, ancak davalının bu bonoyu bir şekilde yediemin olarak bonoları muhafaza eden ..."den alarak, "emanettir" yazısını silip icraya koyduğu, davalının emanet olarak dava dışı yediemine bırakılan dava konusu bonoyu bir şekilde elde ederek icraya koyması nedeniyle bononun bedelsiz olduğu, dolayısıyla davacının menfi tespit talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, takibe konu bono nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı takip ve dava konusu senedin teminat senedi olduğunu, davalı ise bononun davacı tarafından davalıya olan borcu nedeni ile verildiğini iddia etmiştir. Bu durumda ispat külfeti davacıda olup dava konusu senedin teminat senedi olduğunu yazılı delille ispatlamalıdır. 6102 sayılı TTK"nun 776. maddesi uyarınca bonolar kayıtsız ve şartsız belli bir bedeli ödeme vaadini içermekte olup, bunun aksine bononun teminat bonosu olduğunun yazılı bir şekilde ispatı gerekir. Mahkemece ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülmüştür. Ayrıca mahkemece tanık beyanlarının hükme esas alınması da usule aykırı olmuştur. İş bu davada HMK"nun 200 ve 201. maddeleri uyarınca davalının açık muvafakatı olmadıkça tanık dinlenilemez.
Bono üzerinde "emanettir" yazması bononun emanet ya da teminat amaçlı verildiğini göstermez. Somut olayda sadece bono üzerinde "emanettir" yazısı bulunmakta olup hangi ilişki için ve ne sebeple verildiği belirtilmediğinden söz konusu bu ibare dava ve takip konosu bononun teminat bonosu olduğunu veya emanet olarak dava dışı bir şahsa verildiğini ortaya koymaz. Dernek karar defterinde bulunan "seçimden kaçınılmaması için aracı ..."e 100.000"er TL emanet verilmiştir" şeklinde bir ibare var ise de bu ibare bononun tanzim tarihinden önce karar defterine yazılmış olmakla yazıda senet verildiğinden söz edilmemiştir. Kaldı ki 16.08.2015 tarihli dernek kararında davalının imzası da bulunmamaktadır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacı iddiasını yazılı delillerle ispatlayamamış olup mahkemece davalının istinaf talebinin kabul edilip ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2017/90 esas - 2017/136 karar sayılı, 06.02.2017 tarihli kararının BOZULMASINA, dava dosyasının Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, Dairemiz ilamından bir örneğin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.