6. Ceza Dairesi 2018/1275 E. , 2020/816 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, Kasten yaralama (yağma suçundan değişen suç vasfı nedeniyle), Hürriyeti tahdit, 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/10/2014 ve 20/02/2018 tarihli tebliğnameleri ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Katılan ... vekilinin, sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Katılan ...’nın, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçu yönünden suçtan zarar gören sıfatı bulunmaması nedeniyle bu suçtan açılan kamu davasına katılmaya hakkı bulunmadığından; katılan vekilinin bu yöndeki temyiz isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II- Sanıklar ... ve ... hakkında hürriyeti tahdit, sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından kurulan mahkumiyet; sanık ... hakkında ise hürriyeti tahdit ve yağma suçundan verilen beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Sanıklar ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin doğal sonucu olan TCK"nin 53. maddesine ilişkin Anayasa Mahkemesinin, 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan, 08.10.2015 gün, 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının, infazda aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, katılan ... Bahadır vekili ile sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün kısmen isteme uygun olarak ONANMASINA,
III- Sanık ... hakkında hürriyeti tahdit suçundan kurulan mahkumiyet, yağma suçundan verilen beraat; sanık ... hakkında yağma suçundan verilen beraat kararları ile sanık ... hakkında yağma suçundan değişen suç vasfı nedeniyle kasten yaralamadan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Mağdur ...’ya ait “Çatalca ilçesi Binkılıç” mevkiinde bulunan araziyi satın almak için olay tarihinden önce mağdurla ön görüşmeler gerçekleştiren sanık ...’ın, olay günü mağdurla telefonla görüşüp araziye bakmak için sözleştikleri, ardından sanık ...’ı arayıp bu durumun bilgisini verdiği, aynı gün saat 13.00 sularında mağdur ile buluşup mağdura ait otomobil ile arazinin bulunduğu yere gittikleri, araziye baktıkları sırada sanık ...’ın siyah bir otomobille yanında suç arkadaşı ... ve kimlik bilgileri tespit edilemeyen diğer faillerle birlikte geldiği, sanık ...’ın mağdura aralarındaki alacak borç ilişkisini konuşmak için Gürpınar"da bulunan fabrikasına gitme teklifinde bulunduğu, aldığı olumsuz yanıt üzerine yanında bulundurduğu silahı çıkarıp kabzesi ile mağdurun başına vurup etkisiz hale getirdikten sonra diğer sanıklarla bir geldikleri araca bindirip “Gürpınar” mevkiinde bulunan fabrikaya getirdikleri, sanık ...’ın da mağdura ait araçla arkalarından geldiği, burada da mağduru ölümle tehdit edip darp ettikleri, sanık ...’ın önce 1 milyon TL istediği, mağdurun ise bu miktarda parasının bulunmadığını söylemesi üzerine istemini değiştirip gayrimenkul devretmesini söylediği, devamında mağdura zorla imzalattıkları 22.05.2011 düzenleme tarihli “Bir Milyon Beşyüz Bin” bedelli senet ile mağdura ait adı geçen arazi ile ilgili bir kısım bilgi ve belgelerin bulunduğu dosyayı da aldıktan sonra mağdurun aracının anahtarını, cep telefonunu ve sim kartını iade edip serbest bıraktıkları, mağdurun şikayeti üzerine başlatılan soruştuma kapsamında Büyükçemece 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 31.03.2013 gün, 2011/381 D. İş sayılı kararı ile sanık ...’ın iş yerinde yapılan aramada mağdurun “Binkılıç” mevkiinde bulunan arazisine ait tapu fotokopisi, buna ilişkin bir kısım belgeler silah ve ekindeki mermilerin ele geçtiği, suça konu senedin ise ele geçmediği, mağdurun kolluk güçlerine senedin ikametinde bulunduğunu söyleyip ibraz edeceğini söylemesi üzerine polis refakatinde konutuna gidilerek suça konu
senedin yanında sanık ile daha önce aralarındaki hukuki ilişkiden kaynaklı 2 adet senedin fotokopilerini teslim ederek iadesini sağladığı olayda;
a) Mağdur ... ile arasında hukuken korunan bir alacak borç ilişkisi bulunmayan sanık ...’ın diğer sanık ...’ın alacağının tahsiline yönelik el ve iş birliği içindeki hareketlerinin yağma suçunu oluşturduğu düşünülmemesi;
b) Sanık ...’ın katılan ...’ya yönelik eylemi 5237 sayılı TCK’nin 150/1. maddesi kapsamında “Silahla etkili eylem” suçunun yanı sıra aynı Yasanın 106/2-a-c maddesinde düzenlenen “Silahla ve birden fazla kişi ile tehdit” suçunu ayrı ayrı oluşturduğu düşünülerek hüküm kurulması gerekirken, TCK’nin 150/1 delalatiyle 86/2, 86/3-e maddeleri uygulama yapılmakla yetinilerek noksan ceza tayini,
2- UYAP sisteminden alınan sanık ...’a ait nüfus kaydına göre, sanığın hüküm tarihinden sonra 16.07.2014 gününde öldüğünün anlaşılması karşısında, bu durum araştırılarak sonucuna göre, 5237 sayılı TCK"nin 64/1. maddesinin uygulama olanağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekili ile sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 24.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.