Abaküs Yazılım
11. Daire
Esas No: 1995/2825
Karar No: 1996/46
Karar Tarihi: 09.01.1996

Danıştay 11. Daire 1995/2825 Esas 1996/46 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Adi ortaklık, 1991 yılı işlemlerinde hasılatını düşük göstermekle suçlanarak, kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ile cezalandırılmıştır. Ancak yapılan inceleme sonucu vergi mahkemesi, alıcı beyanlarına göre davacının satış bedeline itiraz etmediğinden dolayı, vergiyi doğuran olayın oluşmasında kasıtlı beyanda bulunulmadığına karar vererek davanın reddine karar vermiştir. Yükümlü adi ortaklık ise emsal bedel tespiti yapılmadığı gerekçesiyle kararın isabetsiz olduğunu öne sürmüştür. Vergi dairesi ise vekalet ücreti taktir edilmediği noktasında itirazda bulunmuştur. Danıştay Savcısının görüşüne göre, vergi mahkemesi kararı bozulma gerektirecek nitelikte değildir. Ancak vergi dairesi temyiz istemi kabul edilerek vergi mahkemesi kararı vekalet ücreti konusunda bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi
- 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168 ve 169. maddeleri

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1995/2825
Karar No : 1996/46

Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar :
1- … - …. Adi Ortaklığı
Vekili : Av. …
2- … Vergi Dairesi Müdürlüğü
İstemin Özeti : Müteahhitlik yapmakta olan adi ortaklığın 1991 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu alıcı beyanlarına göre hasılatını düşük gösterdiği ileri sürülerek 1992 yılı Şubat dönemi için adına kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. … Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; alıcı beyan ve ifadesine göre 2 nolu dairenin satış bedeline davacı tarafından itiraz edilmediğinden, bu kısmın çekişmesiz olduğu, öte yandan … ve … nolu dairelerin alıcıları tarafından verilen bilgilerin maddi delil niteliğinde olması, davalı tarafından alıcı ifadelerini çürüten yasal olarak geçerli bir belgenin ibraz edilmemesi ve daire alıcıları ile yükümlü adi ortaklık arasında herhangi bir uyuşmazlığın da bulunmaması karşısında, vergiyi doğuran olayın oluşmasına taraf olan alıcıların mükellef aleyhine kasıtlı beyanda bulunmaları düşünülemeyeceğinden, yapılan cezalı tarhiyatta isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Yükümlü adi ortaklık tarafından, tek başına alıcı beyanlarının yeterli olmayacağı, emsal bedel tespiti yapılmadan verilen kararda isabet bulunmadığı, Vergi dairesi müdürlüğü tarafından, dava duruşmalı olarak görüldüğü ve hazine vekili duruşmada hazır bulunduğu halde vekalet ücretine hükmedilmediği ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Vergi dairesi müdürlüğünce karşı taraf temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş olup, yükümlü adi ortaklık tarafından savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …'nun Düşüncesi : Müteahhitlik yapmakta olan adi ortaklığın 1991 yılı hesaplarının K.D.V. yönünden incelenmesi sonucu düzenlenen raporda bir kısım hasılatların kayıtlara intikal ettirilmediği gerekçesiyle resen yapılan cezalı tarhiyatın tasdikine karar veren Vergi Mahkemesi kararının yükümlüce davanın esası yönünden, vergi dairesince ise taraflarına vekalet ücreti taktir edilmediği nedeniyle bozulması istenilmektedir.
Vergi aslına ilişkin olarak yükümlü adi ortaklıkça ileri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama usulü kanununun 49.maddesinin 1.numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirine girmediğinden bu konudaki temyiz istemi hukuka ve usul hükümlerine uygun gerekçeye dayalı vergi mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Vekalet ücretine ilişkin vergi dairesince yapılan temyiz istemine gelince, temyiz konusu vergi mahkemesi kararından davalı idareyi temsilen Hazine Vekili Avukat …'ın duruşmaya katıldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla davalı idareye duruşmada avukatla temsil edilmiş olmasından dolayı mahkemece avukatlık ücreti takdir edilmesi gerekirken bu hususun hüküm dışı bırakılması yerinde görülmemiştir.
Bu nedenlerle yükümlü temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının bu kısmının onanması, vergi dairesi temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bu hususa ilişkin kısmının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …'nin Düşüncesi : Yükümlü adi ortaklık temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, mahkeme kararının lehlerine bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Vergi dairesi temyiz istemine gelince;
Duruşmada hazine vekili hazır bulunduğuna ve dava vergi dairesi lehine sonuçlandığına göre, mahkemece davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle, yükümlü adi ortaklık temyiz isteminin reddi ile vergi dairesi temyiz isteminin kabulüyle vekalet ücretine hükmedilmek üzere vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince 2577 sayılı Kanunun 17. Maddesi uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
Yükümlü adi ortaklık temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar mahkeme kararının lehlerine bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Vergi dairesi müdürlüğü temyiz istemine gelince;
Dosyanın incelenmesinden, duruşmalı olarak görülen davada hazineyi temsilen bir avukat duruşmada hazır bulunduğu halde mahkeme kararının hüküm fıkrasında avukatlık ücretine hükmedilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, vergi mahkemesince, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 169. maddesi hükmü uyarınca, aynı Kanunun 168. maddesine dayanılarak Türkiye Barolar Birliğince düzenlenip Adalet Bakanlığınca onaylanmış, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vergi dairesi müdürlüğü lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, yükümlü temyiz isteminin reddine, vergi dairesi temyiz isteminin kabulü ile …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, vekalet ücretine hükmedilmek üzere bozulmasına, ...- (…) lira karar harcının yükümlü şirketten alınmasına 9.1.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi