
Esas No: 2017/9109
Karar No: 2017/10516
Karar Tarihi: 13.12.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9109 Esas 2017/10516 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili ... Kadastro Mahkemesine sunduğu 06/11/2006 tarihli dava dilekçesi ile, yörede 2006 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında davacı adına tapuda kayıtlı... ili,... ilçesi, ... köyü 456 parsel sayılı 1.800 m² yüzölçümlü tarla vasıflı taşınmaz ile 457 parsel sayılı 1.720 m² yüzölçümlü kirazlık vasıflı taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olmasına rağmen orman sınırları içerisine alındığı iddiasıyla, taşınmazların orman tahdit alanı dışına çıkartılması talebiyle dava açmıştır. Kadastro mahkemesince, davanın 6 aylık hak düşürücü sürede açılmadığından bahisle görevsizlik kararı verilmiş ve kararın kesinleşmesini takiben yasal sürede talep edilmesi üzerine dosya...2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydına dayalı olarak 10 yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 24.04.2006 tarihinde ilâna çıkarılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1957 yılında kesinleşmiştir.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazlardan 457 sayılı parselin tamamı ile 456 sayılı parselin (A) harfli bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13/12/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.