Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/1384 Esas 2016/2085 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2016/1384 E.  ,  2016/2085 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma,
6136 sayılı Kanuna muhalefet
Hüküm : 1-)TCK"nın 302/1, 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-)6136 sayılı Kanunun 13/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 52/2-4, 53, 58/9. maddeleri
uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A-Sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceğinden TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması sonuca etkili görülmemiş; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilmiş; 6136 sayılı Kanunun 13/2. maddesine göre belirlenen temel cezanın 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca artırılmasından önce aynı Kanunun Ek 5. maddesi uyarınca bir kat artırılmaması ve ayrıca adli para cezasının 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca artırılmasından sonra TCK"nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında takdiri indirim yapılırken "625 gün adli para cezası" yerine hesap hatası sonucu "525 gün adli para cezası" olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
B-Sanık hakkında Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Silahlı terör örgütü mensubu olduğu kabul edilen sanığın, askeri üs bölgelerindeki güvenlik kuvvetlerine yönelik saldırılara havan kullanarak katılmak suretiyle vahim nitelikte kasten öldürmeye teşebbüs suçuna iştirak ettiğinin kollukta ve savcılıkta verdiği ifadelerinden ve tüm dosya kapsamından anlaşılması karşısında; TCK"nın 302. maddesinde belirtilen amaç suçu gerçekleştirmeye elverişli araç suç niteliğindeki kasten öldürmeye teşebbüs (yedi kez) suçlarından açılmış dava olup olmadığı araştırılarak halen derdest ise birleştirilmesi, kesinleşmiş ise Yargıtay denetimine elverişli aslı veya onaylı örneğinin dosya içine alınması, açılmış dava olmadığının tespiti halinde ise aynı maddenin ikinci fıkrası hükmü uyarınca dava açılması sağlandıktan sonra birleştirilerek sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
a-)Temel ceza tayin edildikten sonra 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
b)TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan, re"sen de temyize tabi olan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 06.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.