17. Ceza Dairesi 2015/14164 E. , 2016/479 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanıkların eylemine uyan TCK"nın 151/1. maddesinde yazılı bulunan atılı suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Yasanın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık uzamış zamanaşımı süresinin suç tarihi olan 08.02.2002 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddesi gereğince AYRI AYRI DÜŞMESİNE,
II-Sanıklar hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Dosya kapsamından, 08.02.2002 günü geceleyin, müştekinin işyeri kepenk kilitleri kırılmak suretiyle içeri girilerek pek fahiş değerde bulunan 2000 TL"lik sigaraların çalındığı, olayla ilgili tahkikat devam ederken, başka bir suçtan yakalanan sanık ..."in samimi itirafta bulunarak, başkaca olaylar yanında temyiz incelemesine konu olayı da itiraf ederek, olay günü gece saat 02.30 sıralarında yanında bulunan diğer sanıklar ..., ... ve ... ile birlikte müştekinin işyerinden sigara çaldıklarını beyan ettiği, bu yolla ulaşılan sanık ..."ın da atılı suçu kabul ederek, müştekiye ait işyerine arkadaşları olan ..., ... ve ... ile birlikte girdiklerini söylediği, sanıklar Ahmet Kaçar ve Tarık Yüksel"in ise tüm aşamalarda suçu inkar ettikleri, diğer
./..
sanıkları tanımadıkları yolunda beyanda bulundukları, mahkemece sanıkların 765 sayılı TCK" nın 493/1 ve 522 (pek fahiş) maddeleri uyarınca neticeten verilen 4 yıl hapis cezası ile mahkumiyetlerine dair kararın Yargıtay 6. Ceza Dairesi"nin 13.2.2012 tarih 2012/1921 sayılı kararı ile 4 sanık yönünden de suçun sübutunun kabul edilerek, sanıkların eyleminin 765 sayılı TCK"nın 493/1-son maddesi kapsamında olup, lehe yasanın buna göre yeniden belirlenmesi gerekçesiyle bozulduğu, bozma ilamı sonrası mahkemece her iki yasanın somut olaya tatbiki ile ayrı ayrı uygulamalar yapılarak lehe yasanın belirlenmesi cihetine gidilmemiş ise de 765 sayılı TCK"nın 493/1-son maddesi uyarınca sanıkların 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği, aynı Yasa"nın 522 (pek fahiş) maddesine göre arttırım yapılacağı, lehe kabul edilen 5237 sayılı TCK bakımından ise 142/1-b, 143, 62. maddeler uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile müştekinin şikayetçi olması ve uzlaşmanın sağlanamamış olması nedeniyle aynı Yasanın 116/1-4, 119/1-c ve 62. maddelerine göre belirlenen 1 yıl 8 ay hapis cezası ile mahkumiyete ilişkin mevcut uygulamanın açıkça sanıklar lehine olduğu anlaşılmakla bu husus bozma nedeni yapılmamış; her ne kadar bozma ilamı sonrası sanık ... 14.05.2012 tarihli oturumda suçlamaları kabul etmediğini beyan etmiş ise de izleyen karar oturumunda önceki beyanlarını yinelediğini beyan ettiği, temyiz dilekçesinde de suçu kabul yolundaki beyanlarını sürdürdüğü anlaşılmakla, Yargıtay 6. Ceza Dairesi"nin 13.2.2012 tarih 2012/1921 sayılı kararı ile 4 sanık yönünden de suçun sübutunun kabul edilmiş olması da dikkate alındığında sanık ..."in isnadından döndüğü gerekçe kılınarak sanıklar ... ve ... yönünden beraat verilmesi gerektiği yönünde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümler fıkralarından çıkartılması ile yerlerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.01.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.