Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/624
Karar No: 2016/5515
Karar Tarihi: 23.05.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/624 Esas 2016/5515 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/624 E.  ,  2016/5515 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 24/12/2014 tarih ve 2011/340-2014/508 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin tasarruflarını davalı bankada değerlendirmek amacıyla davalı bankanın ... Şubesi’ne başvurduğunu, banka müdürünün telkinleri sonucunda davalı bankanın güvencesi altında bulunan ...’ye parasını yatırdığını, davalı bankanın TMSF’ye devredildiğini, müvekkiline parasının ve faizinin ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL"nin davalı bankaya el konulduğu 03.07.2003 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 25.11.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile 141.146,78 TL ve 32.218,78 Euro"nun iflas masasına kaydına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı banka vekili, davacının hesabının off shore limited nezdinde olduğunu, bu şirketin müvekkili bankadan ayrı bir tüzel kişilik olduğundan davanın müvekkili bankaya yöneltilmesinin mümkün bulunmadığını savunarak, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, daha öncesinde yapılan yargılama neticesinde davanın husumetten reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekilinin temyizi üzerine, davanın kayıt kabul davası olarak kabul edilip neticesi uyarınca bir karar verilmesi gerektiği belirtilmek suretiyle bozulduğu, bozma ilamına uyulmak suretiyle bilirkişi raporu alındığı, alınan bilirkişi raporu uyarınca davalı bankanın ... Şubesi"nden havale talimatı ile ..."ne havale edilen paralardan kaynaklı iflas tarihi olan 8.6.2005 tarihi itibariyle davalı bankanın off shore şirketi ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu meblağın belirlendiği gerekçesiyle 141.146,78 TL ve 32.218,78 Euro davacı alacağının Müflis .... İflas Masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava sıra cetveline kayıt kabul istemine ilişkindir
    Davacı vekili fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000,00 TL"nin 03.07.2003 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili isteminde bulunmuş, mahkemece bozma öncesinde yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, söz konusu karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 15.02.2011 tarih ve 2009/9214 Esas, 2011/1714 Karar sayılı ilamı ile davacı yararına bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı vekili 25.11.2014 havale tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 141.146,78 TL ve 32.218,78 Euro"nun iflas masasına kaydına karar verilmesi şeklinde ıslah etmiş mahkemece ıslah edilen miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Islah tarihi itibariyle yürürlükte olan 6100 sayılı HMK"nın 177. maddesinde ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği belirtilmiştir. Yine mülga 1086 sayılı HUMK"nın 84. maddesi de aynı mahiyettedir. 04.02.1948 tarih. 10/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nda da açıklandığı üzere bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, davacı vekili tarafından bozma sonrası ıslah edilen ve davalı tarafça da muvafakat edilmeyen ıslaha konu miktarlar yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, 23/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi