Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/3329 Esas 2014/8842 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/3329
Karar No: 2014/8842
Karar Tarihi: 23.09.2014

Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/3329 Esas 2014/8842 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanık ile katılanlar arasındaki anlaşma ve ibra protokolünün tazminat davasından elde edilmesi hedeflenen miktara ilişkin olduğunu belirterek, sanığın görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verdi. Ancak daha sonra 6086 sayılı Kanun ile TCK'nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan \"kazanç\" sözcüğünün \"menfaat\" olarak değiştirilmesi ve cezaların alt ve üst sınırlarının indirilmesi karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Mahkeme ayrıca, sanığı yetkiyi kötüye kullanmak suçundan mahkum ederken cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanması gerektiğinin gözetilmemesinin bozmayı gerektirdiğini belirtti. Karar, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- 6086 sayılı Kanun
- TCK'nın 257/1-2. madde-fıkraları
- TCK'nın 7/2. madde-fıkrası
- 5237 sayılı TCK'nın 53/1-e, 53/5. madde ve fıkraları.
5. Ceza Dairesi         2013/3329 E.  ,  2014/8842 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Görevi kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği
    düşünüldü:
    Sanık ile katılanlar arasındaki anlaşma ve ibra protokolünün konusunun, tazminat davasından elde edilmesi hedeflenen miktara ilişkin olması ve dava gideri olarak ödendiği belirtilen avansın iade edilmemiş olması karşısında, tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş; yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Hükümden sonra 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanun ile TCK"nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan “kazanç” sözcüğünün “menfaat” olarak değiştirilmesi, bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının indirilmesi karşısında TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü gözetilerek, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK"nın 53/1-e maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.