11. Hukuk Dairesi 2015/10729 E. , 2016/5510 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/11/2014 tarih ve 2014/31-2014/197 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "..." ibareli markalarının bulunduğunu, yaklaşık 11 yıldan beri tescilli markaları altında “...” adıyla ödül törenleri düzenlediğini, bu törenlerin tüm kamuoyunca takip edildiğini, davalı tarafından 07.12.2012 tarihli ... Gazetesi"nde yayımlanan köşe yazısında “....üstelik bizdeki gecce ödülleri gibi sen, ben, bizim oğlan usulü değil, işinin ehli kalabalık bir jüri tarafından...” şeklinde ifadelerde bulunarak müvekkilinin markasını karaladığını, bu durumun haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, ileri sürerek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL itibar, 30.000,00 TL manevi tazminatın 07.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından yazılan yazıda davacının markalarının değil ödül töreninin düzenleniş şeklinin eleştirildiğini, davacının markalarının kötülenmesi veya haksız rekabet durumunun söz konusu olmadığını, yazının basın ve eleştiri özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; somut olayda markanın itibarına zarar verdiği ileri sürülen yazının markanın kullanımıyla ilgili olmadığı, marka altında verilen ödüllerin jürilerinin değerlendirilmesine, mukayeseli olarak getirilen eleştiriden ibaret olduğu, markanın kullanımına dair değerlendirilmesi yapılmayıp törenlerin düzenleniş şekline dair görüş belirtildiği, dava konusu yazıda ne marka ne de bireylerin hedef alındığı, yazı içeriğinin ifade ve basın özgürlüğü çerçevesinde kaldığı, gazeteci olan davalının inandığı kriterler çerçevesinde hakaret içermeyen içerikle eleştiri yapma hakkının bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.