Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1232
Karar No: 2016/2060
Karar Tarihi: 29.02.2016

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1232 Esas 2016/2060 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2015/1232 E.  ,  2016/2060 K.

    "İçtihat Metni"

    TALEP:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.01.2015 tarih ve 2015/787 sayılı yazısı ile,
    İftira suçundan sanık ... ’nün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 267/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın anılan Kanunun 53/1-c maddesinde düzenlenen haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına dair ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.12.2012 tarihli ve 2011/545 esas, 2012/872 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    1-Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 20.05.2013 tarihli ve 2013/3027 esas, 2013/8144 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, iftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanarak başkası hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlaması gerektiği, somut olayda hakkındaki yakalama kararma istinaden aranan sanığın yakalanmamak için kaldığı otele gelen polis memurlarına ... adına düzenlenmiş kimlik fotokopisini ibraz ederek, kendisini bu kişi olarak tanıtmak şeklindeki eyleminin TCK"nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında,
    2-5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53/3. maddesinde yer alan "Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenleme karşısında, aynı maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğunun ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
    İsabet görülmemiştir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 23.12.2014 gün ve 94660652-105-09-10937-2014-22965/76118 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunmuştur.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I- Olay:
    Hakkında yakalama kararı olduğu belirtilen sanığın, yakalandığında kendisini mağdur ... olarak tanıtıp onun kimlik bilgilerini kullandığı, ... hakkında da yakalama kararı bulunması nedeniyle bu isimle ... 2. Sulh Ceza Mahkemesine sevkedilerek 2011/269 D. İş sayılı evrak üzerinden ... olarak beyanda bulunduğu, daha sonra parmak izi incelemesinden sanığın gerçek isminin ... olduğunun tesbit edilmesi üzerine sanık hakkında başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan dolayı dava açıldığı ve sanık hakkında TCK"nın 268/1. maddesi delaleti ile 267/1, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet kararı verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
    II- Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
    Dosya kapsamına göre, iftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanarak başkası hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlaması gerektiği, somut olayda, hakkındaki yakalama kararına istinaden aranan sanığın yakalanmamak için kaldığı otele gelen polis memurlarına ... adına düzenlenmiş kimlik fotokopisini ibraz ederek, kendisini bu kişi olarak tanıtmak ve beyanda bulunmak şeklindeki eyleminin TCK"nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturacağı, yine uygulanan TCK"nın 53/3. maddesinde yer alan "mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, aynı maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğunun ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği hususlarının gözetilmemesi, bozma isteminin konusunu oluşturmaktadır.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması
    gerektiği, resmi bir belgenin düzenlenmesi sırasında başkasının kimlik bilgilerini kullanma eyleminin ise TCK"nın 206/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı;
    Somut olayda; hakkındaki arama kararından kurtulmak amacıyla belge düzenleme yetkisine sahip kolluk kuvvetlerine kendisini mağdur ... olarak tanıtan ve bu doğrultuda beyanda bulunan sanığın eyleminin TCK"nın 206. maddesinde yazılı resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturacağı hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında ve TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi gerektiğinden verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.
    IV- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.12.2012 tarihli ve 2011/545 esas, 2012/872 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün iptali ile hukuka aykırılığın CMK"nın 309/4-d maddesine istinaden düzeltilmesi mümkün görüldüğünden;
    “1-Sanığın sübut bulan resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan eylemine uyan TCK"nın 206. maddesi gereğince suçun işleniş şekil ve özellikleri, suç sebep ve saikleri, meydana gelen zararın ağırlığı nazara alınarak takdiren ve teşdiden 6 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
    2-Sanığın bu cezasından başkaca artırım ve indirim yapılmasına yer olmadığına,
    3-Sanığın sabıkalı hali ve suç işleme hususundaki eğilimi nazara alındığında, cezanın ertelenmesi ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde ilerde suç işlemekten çekineceğine dair dairemizde olumlu kanaat oluşmadığından sanık hakkında TCK’nın 51. maddesiyle CMK"nın 231/5. maddelerinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına,
    4-Sanığın kişiliği ve suçun işlenmesindeki özellikler gözetilerek hakkında TCK"nın 50. maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına,
    5-Sanığın adli sicil kaydındaki.... Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/218 esas 2010/310 karar sayılı ilamı dikkate alınarak TCK"nın 58. maddesi gereğince cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,
    6-Sanığın 5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 1. fıkrasının (C) bendinde yer alan kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverme tarihine diğer bentlerde yazılı haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına," diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi