(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/6645 E. , 2020/7187 K.
"İçtihat Metni"
Konut dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarından suça sürüklenen çocuk ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/1, 151/1, 31/3 (iki kez) ve 62. (iki kez) maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis ve 2 ay 7 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, cezalarının aynı Kanunun 50/1-c maddesi uyarınca en az 2 yıl ve en az 1 yıl süreyle bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etme seçenek tedbirine çevrilmesine dair Çeşme Asliye Ceza Mahkemesinin (Çocuk Mahkemesi sıfatıyla) 27/05/2014 tarihli ve 2013/537 esas, 2014/279 sayılı kararının Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 05/04/2017 tarihli ve 2015/16471 esas, 2017/3673 karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanması sonucu kesinleşmesini müteakip, adı geçenin seçenek yaptırıma uymak için başvuruda bulunmaması sebebiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/1, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezasının aynen infazına ilişkin Çeşme 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/11/2017 tarihli ve 2013/537 esas, 2014/279 sayılı ek kararma karşı yapılan itirazın reddine dair mercii İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/02/2018 tarihli ve 2018/230 değişik iş sayılı kararını takiben, 5237 sayılı Kanun"un 151/1, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca verilen 2 ay 7 gün hapis cezasının aynen infazına dair Çeşme 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/10/2017 tarihli ve 2013/537 esas, 2014/279 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/11/2017 tarihli ve 2017/1819 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 05.05.2020 gün ve 94660652-105-35-18730-2019-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımın 21.05.2020 gün ve 2020/46517 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosya kapsamına göre, suça sürülenen çocuk hakkında verilen 3 ay 10 gün hapis ve 2 ay 7 gün hapis cezalarının aynen infazına karar verilmiş ise de, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3-6-7 maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezasının, anılan maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olması karşısında, benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 16/01/2013 tarihli 2012/24704 esas, 2013/274 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere hükmolunan seçenek yaptırımın yerine getirilmemesi hâlinde maddede öngörülen diğer seçenek tedbirlerinden birine veya adlî para cezasına hükmolunması zorunluluğu gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı incelenen dosya içeriğine göre, hükmolunan seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, maddede öngörülen diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına hükmolunması zorunluluğu nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 116/1, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca verilen 3 ay 10 gün hapis cezasının aynen infazına ilişkin Çeşme 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/11/2017 tarihli ve 2013/537 esas, 2014/279 sayılı ek kararma karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar veren İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/02/2018 tarihli ve 2018/230 değişik iş sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 151/1, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca verilen 2 ay 7 gün hapis cezasının aynen infazına dair Çeşme 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/10/2017 tarihli ve 2013/537 esas, 2014/279 sayılı ek kararma karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar veren İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/11/2017 tarihli ve 2017/1819 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 08/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.