20. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/1301 Karar No: 2019/2397
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/1301 Esas 2019/2397 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2019/1301 E. , 2019/2397 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Çekişmeli ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 101 ada 2020 parsel sayılı 24935,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğiyle davalı Hazine adına tapuda kayıtlıdır. Tapu kaydında taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... sınırı dışına çıkartıldığına dair şerh vardır. Tapu kaydında taşınmazın ... Kadastro Mahkemesinin 2006/684 Esasında davalı olduğu kaydı olduğu anlaşılmıştır. Davacılar vekili 26.09.2008 tarihli dava dilekçesiyle taşınmazın müvekkillerinin murisleri adına 325 tarih 2 sıra numaralı tapu ile kayıtlı olduğunu, murislerinin ölümüyle mirasçıların taşınmazı kendi aralarında taksim ettiklerini, 6200 m2"lik yerin davacıların zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek bu kısmın tapusunun iptali ile davacılar adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır şöyleki; Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi zorunludur. Kadastro mahkemelerinin görevi kadastro tutanağının düzenlenmesi ile başlar. Kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlar 30 gün süre ile ilan ettirilir, 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler ise kesinleşir, ancak itiraz süresi içinde açılan davalarda kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlar aleyhine açılan davalara bakma görevi kadastro mahkemelerine aittir, dava açılması halinde tespit kesinleşmez, bu süre içinde genel mahkemelerde taşınmaz hakkında açılan taşınmaza ilişkin davalarda genel mahkemeler görevli değildir. Somut olayda, davacı gerçek kişiler 101 ada 2020 parsel sayılı taşınmazın iptali ile adına tescilini talep etmektedir. Dosyada bulunan çekişmeli taşınmazın tapu kaydında davalı kaydı vardır. Dairenin 15/11/2018 tarihli iade kararı üzerine taşınmaz hakkında ... Kadastro Mahkemesinin 2013/198 Esas sayısında derdest dava bulunduğu, taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşmediği anlaşılmıştır. Taşınmaz hakkında kadastro mahkemesinde devam eden dava bulunduğuna, taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşmediğine ve davacı gerçek kişilerin bu taşınmaz hakkında askı ilân tarihinden sonra tapu iptal ve tescil davası açtığına göre davacının bu isteminin ... Kadastro Mahkemesinde görülen davaya 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi kapsamında katılma istemi olarak kabul edilmesi gerekir. Bu nedenle, asliye hukuk mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın esası hakkında inceleme yapılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/04/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.