Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/11680 Esas 2019/15248 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 43/1, 62/1, 52/2, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."nin ...’nde sözleşmeli güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, temyiz dışı sanık ..."nın da aynı işyerinde vekil müdür olarak görev yaptığı, Akşehir PTT Merkez Müdürlüğü"nde Pusula Yayıncılık tarafından gönderilen 81 adet ödemeli kargonun ödeme bedellerinin hesaplara geç intikal ettirilmesinin tespit edilmesi üzerine, ön soruşturma başlatıldığı, yapılan ön soruşturma sonucunda, özel güvenlik görevlisi olan sanık ..."nin şubenin yoğun zamanlarında ödeme şartlı gönderilerin teslimine yardımcı olduğu, sanığın kendisine teslim edilen ödeme şartlı gönderilerin ödeme bedellerini tam olarak havale gişesine vermeyerek uhdesine geçirdiğinin tespit edildiği ve bu şekilde üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; sanığın suç tarihinde katılan kurumda özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığı halde, asli görevi dışında kargo servisindeki işlere yardımcı olduğu ve bu sırada üzerine atılı eylemleri gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanığın eyleminin 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254 maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında kalan, TCK’nın 155/1. maddesinde yer alan güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek, sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kabule göre de;
1-Adli para cezasının taksitlendirilmesi aşamasında uygulama maddesi olan 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesi yerine 52/2. maddesinin gösterilmesi,
2-Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında “22.02.2012-25.09.2013 tarih aralığı” olarak gösterilmesi gerekirken, “2012 yılı” olarak gösterilmesi,


3-Davaya katılmasına karar verilen ...’nün gerekçeli karar başlığında mağdur olarak gösterilmesi,
4-Dosyada sanığın kurum zararının bir kısmını ödediğinin belirtilmesine rağmen, sanığın zararı karşılayıp karşılamadığı, kısmi ödeme var ise sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin uygulanması açısından katılanın rızasının bulunup bulunmadığının sorulması ve sanığın etkin pişmanlık gösterip göstermediğinin araştırılmasından sonra, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.