11. Hukuk Dairesi 2016/4611 E. , 2016/5496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... .. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2016
NUMARASI : 2016/372-2016/343
... ... olarak görülen davada ... .. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/03/2016 tarih ve 2016/372-2016/343 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyanın incelenmesinde duruşma için gerekli tebligat giderinin yatırılmamış olması nedeniyle 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin ... Barosuna kayıtlı avukat olduğunu, müvekkilinin Vergi Usul Kanunu’na göre tutmak zorunda olduğu 2011 yılına ait serbest meslek kazanç defterinin muhasebecisi tarafından kaybedildiğini ileri sürerek müvekkiline ait 2011 yılı serbest meslek kazanç defteri için zayi belgesi verilmesini, olmazsa 2011 yılı serbest meslek kazanç defterinin müvekkilinin kusuru dışında kaybolduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi gereğince çekişmesiz ticari yargı işi niteliğinde bulunan davaya konu taleple ilgili görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 23/05/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı vekili, müvekkilinin ... Barosuna kayıtlı avukat olduğunu, müvekkilinin Vergi Usul Kanunu’na göre tutmak zorunda olduğu 2011 yılına ait serbest meslek kazanç defterinin, muhasebecisi tarafından kaybedildiğini ileri sürerek, müvekkiline ait 2011 yılı serbest meslek kazanç defteri için zayi belgesi verilmesini, olmazsa 2011 yılı serbest meslek kazanç defterinin müvekkilinin kusuru dışında kaybolduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
Davanın, HMK"nın 382. maddesine göre çekişmesiz yargı işi niteliğinde olduğu konusunda bir kuşku yoktur. Çözülmesi gereken husus, görevli mahkemenin tespiti konusundadır.
HMK"nın 383. maddesi “Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir.” hükmünü amirdir. Bu hükme göre, çekişmesiz yargı işlerinde genel görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesi olup, görevle ilgili aksine bir düzenleme yoksa, sulh hukuk mahkemesi görevli kabul edilecektir.
Yerel mahkemece, 6102 sayılı TTK"nın 5.maddesindeki düzenlemelere göre, işin çekişmesiz ticari yargı işi niteliğinde olduğu ve bu nedenle ticaret mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, bu gerekçe Dairemiz çoğunluğunca da benimsenmiş ise de, bu görüşe katılmak mümkün değildir. Zira, TTK hükümlerinin uygulanabilmesi için, ticari nitelikte bir çekişmesiz yargı işi olması gerekir. Avukat tacir değildir. 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 1. maddesine göre avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir.
TTK"nın 82/7.maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava ... ... açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” hükmünü amir olup, avukat olan davacı tarafından serbest meslek kazanç defterinin zayi olması nedeniyle açılan davada, tacirlerle ilgili olan bu hüküm uygulanamaz.
Somut olayda, avukat olan davacı, Vergi Usul Kanunu’na göre tutmak zorunda olduğu 2011 yılına ait serbest meslek kazanç defterinin, muhasebecisi tarafından kaybedildiğini ileri sürerek bu davayı açmıştır. Çekişmesiz yargı işlerinde, genel görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Tacir olmayan davacı hakkında, tacirlerle ilgili TTK hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmamasına göre, mahkemece, davaya bakmakla görevli olduğunun kabulü ile işin esasına girilip, gerekli araştırma ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır.
Bu nedenle, yerel mahkeme kararının açıklanan şekilde bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyorum. 23.05.2016