Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/11544 Esas 2017/9075 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11544
Karar No: 2017/9075
Karar Tarihi: 18.12.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/11544 Esas 2017/9075 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/11544 E.  ,  2017/9075 K.

    "İçtihat Metni"





    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    KANUN YOLU : TEMYİZ




    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "önceki bozma ilamına uyulduğuna göre gereğinin tam olarak yerine getirilmesi gerektiği hususuna" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile dava konusu 12 ada 33 ve 63 parsel sayılı taşınmazların arasındaki sınırın fen bilirkişi Saliha Eskihellaç Kalyoncu tarafından düzenlenen 19.02.2014 tarihli krokide gösterilen şekilde belirlenmesine, 33 parselin yüzölçümünün 1.588,35 metrekare, 63 parselin yüzölçümünün 1.513,60 metrekare olarak belirlenerek tapuya tesciline, yüzölçüm miktarı dışındaki diğer hususlar yönünden tespit gibi işlem yapılmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar ....,.... kayyımı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin eksiksiz yerine getirilmesi zaruridir. Hükmüne uyulan bozma ilamında; 02.09.1960 tarihli ek komisyon kararı krokisinde 32 ve 34 parsel sayılı taşınmazlarla olan sınırlar esas alınmak suretiyle belirlenecek taşınmazların tapu kayıt miktarları kadar olan bölümlerinin davacı ve davalı tarafa bırakılması, tapu miktarları toplamından fazla kalan bölüm olması halinde tapu kayıtlarının miktarlarına göre oranlama yapılarak bu bölümlerin ilgili taraflara bırakılması, zeminde tapu kayıtlarının miktarlarını karşılayacak yüzölçümde taşınmaz olmaması halinde ise, yine oranlama yapılmak suretiyle tarafların yerlerinin belirlenmesi gereğine değinilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise tespite esas alınan tapu kayıtlarının miktarı belli olmasına rağmen davalı parsellerin tapu kütüğünde yüzölçümlerinin belirtilmediği gerekçesiyle kadastro parsellerinin belirlenmiş yüzölçümleri olmadığına değinilmiş ve 02.09.1960 tarihli ek komisyon kararı eki krokide her iki taşınmaz arasındaki sınıra göre yüzölçümleri belirlenmiştir. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre, bozma ilamında işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. O halde, mahkemece 02.09.1960 tarihli ek komisyon kararı ve dayanağı olan kroki, çekişmesiz olan 32 ve 34 sayılı parsel sınırları esas alınmak suretiyle zemine uygulanmalı, önceki tarihli bozma ilamında da değinildiği gibi taşınmazların tespitine dayanak yapılan tapu miktarları kadar olan yerler taraflara bırakılmalı, tapu miktarları toplamından fazla kalan bölüm olması halinde tapu kayıtlarının miktarlarına göre oranlama yapılarak bu bölüm ilgili taraflara bırakılmalı, zeminde tapu kayıtlarının miktarlarını karşılayacak yüzölçümde taşınmaz olmaması halinde ise, yine aynı şekilde oranlama yapılmak suretiyle tarafların yerleri belirlenmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine,
    18.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.