2. Hukuk Dairesi 2014/23026 E. , 2015/8972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından tazminatlar ve nafakaların miktarı ve müşterek çocuk ile baba arasındaki şahsi ilişki tesisi yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar ile velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının tüm, davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece davalı erkeğin "ağır kusurlu" olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Oysa yapılan soruşturma ve toplanan delilerden; davalının istemediğini söyleyerek eşini ve müşterek çocuğu eşinin babaevine bıraktığı, eşine hakaret ve tehdit ettiği, başkası ile nişanlandığı; davacı kadının ise sadakatsiz olduğu, halen başkasıyla yaşadığı ve ondan çocuğu olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus dikkate alındığında Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi gereğince, davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi gerekirken lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır.
3-Toplanan delillerden davacı kadının davanın devamı sırasında bir başkası ile gayri resmi şekilde birlikte olduğu ve halen o kişiyle yaşadığı kanıtlanmıştır. Eşler evlilik devam ettiği sürece birbirlerine sadakatle yükümlüdürler. Bu durumda davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 30.04.2015 (Prş.)
KARŞI OY YAZISI
Değerli çoğunlukta;
Davalı kocanın bir başka kadınla nişanlandığını, eşine tehdit ve hakarette bulunduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini ve eşini sevmediğini söylediğini, davacı kadının da sadakatsiz olduğunu, halen başka bir erkekle yaşadığını ve ondan çocuğu olduğunu kabul etmiştir.
Her ne kadar davalı kocanın kusurları, sayısal olarak daha fazla ise de, davacı kadının evli olduğu halde, halen başka bir erkekle zina eylemi içinde bulunması, davacı kadını daha ziyade kusurlu hale getirir.
Davalı kocanın kusurlu eylemleri, davacı kadına, başka bir erkekle yaşama hakkı vermediği gibi, davacı kadının kusurunu da hafifletmez. Davacı kadının başka bir erkekle ilişkiye girmeden önce kusurlu olan kocasından boşanmasını engelleyen bir sebep de bulunmamaktadır.
Yukarıda açıkladığım nedenlerle, davacı kadının daha ziyade kusurlu olduğu görüşündeyim.