17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2049 Karar No: 2018/11828 Karar Tarihi: 06.12.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2049 Esas 2018/11828 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/2049 E. , 2018/11828 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile süresi dışında davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacıya ait ticari araçların davalılardan .... tarafından zorunlu maluliyet sigortası ile diğer davalı ... şirketi tarafından da ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davacıya ait aracın karıştığı kaza sonucunda davacının mahkeme ilamına dayalı olarak ölenin hak sahiplerine tazminat ödemek durumunda kaldığını belirterek davalıların sorumluluk limitleri dahilinde davalı ... açısından 40.000,00 TL, davalı ... açısından 50.000,00 TL maddi, 18.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile 40.000,00 TL"nin davalılardan ...."den, 50.000,00 TL"nin davalılardan ...."den tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ile davalı .... vekilince temyiz edilmiştir. Davalı .... vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; 1-Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun (HUMK) 2494 sayılı yasayla değişik 433 maddesinde temyiz dilekçesinin aleyhine temyiz olunan karşı tarafa tebliği üzerine karşı tarafın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde temyize cevap verebileceği temyize cevap dilekçesiyle birlikte mahkeme kararını temyiz etmemiş olsa bile varsa kendisinin temyiz itirazlarını da bildirebileceği esası getirilmiştir. Değişik bir anlatımla normal temyiz süresi içinde mahkeme kararını temyiz etmiş veya etmemiş olmasına bakılmaksızın diğer tarafın temyiz dilekçesi kendisine tebliğ edilen karşı tarafa temyize cevap süresi içinde hükmü temyiz edebilme hakkı ek olarak tanınmıştır. Bu nitelikteki temyiz "katılma yoluyla temyiz"dir. Mahkeme hükmü davacı vekilince temyiz edilmiş, davacı vekilinin temyiz dilekçesi davalı .... vekiline 28.12.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekilince temyiz dilekçesi, öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 11.01.2016 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir. Davacı vekilinin temyiz istemleri yönünden yapılan incelemede; 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ne geri verilmesine 06/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.