
Esas No: 2015/21261
Karar No: 2017/9059
Karar Tarihi: 18.12.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/21261 Esas 2017/9059 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar vekili,..... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve hibeye dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 1.724,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacılar adına eşit hisselerle tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında tapulama harici bırakılan yerlerdendir. Davacılar, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen kısım üzerinde davacılar lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki; mahkemece, çekişmeli taşınmazın hangi nedenle ve hangi tarihte tescil harici bırakıldığı araştırılmamış, taşınmazın öncesinin hali arazi mi yoksa devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden mi olduğu belirlenmemiştir. Dava konusu taşınmazın evveliyatı, kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde, Mahkemece hava fotoğrafları getirtilerek bilirkişi marifetiyle incelenmemiş, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğu hava fotoğrafları ile denetlenmemiştir. Öte yandan, dava konusu taşınmazın imar planı içerisinde bulunup bulunmadığı, imar planı içerisinde ise imar planının hangi tarihte onaylanıp kesinleştiği hususu ...Belediye Başkanlığı’ndan sorulup saptanmamış ve imar planının onaylı bir örneği dosya arasına konulmamıştır. Yine, davacılar ve murisi adına aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden tespit ve tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı hususunda herhangi bir araştırma yapılmamış, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tespit tutanakları ve varsa dayanakları getirtilmemiş, keşfe ziraat bilirkişisi götürülmeyerek taşınmazın niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, imar-ihyanın tamamlanma tarihi ve zilyetliğin sürdürülüş şekli konularında rapor alınmamıştır. Böylesine eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, öncelikle, çekişmeli taşınmazın hangi tarihte ve hangi nedenle tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden sorularak saptanmalı, dava tarihinden (imar planı mevcut ise imar planının kesinleşme tarihinden) geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait beşer yıllık evreler halinde üç ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı, dava konusu taşınmaza komşu tüm taşınmazların kadastro tespit tutanakları ile varsa tespite dayanak belgeler ve kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının onaylı örnekleri Tapu Müdürlüğünden getirtilmeli, belediye mücavir alan sınırları içerisinde bulunduğu anlaşılan çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı, kalıyorsa hangi tarihte imar planı kapsamına alındığı ve imar planının onaylanma tarihi Kozlu Belediye Başkanlığı"ndan sorularak imar planını gösterir pafta ile imar ve parselasyon plan örnekleri dosyasına konulmalı, ayrıca davacılar ve murisleri adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Kadastro, Tapu ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak saptanmalı, tespit ve tescil edilen taşınmazlar bulunmakta ise tespit tutanakları ve varsa dayanakları dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisi heyeti ile 1 jeodezi ve fotogrametri mühendisi katılımıyla keşif yapılmalıdır.
Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden mi yoksa ham toprak mı olduğu hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, sınırındaki taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde fotoğraflarla desteklenmiş ve varsa taşınmaz üzerindeki ağaçların aşı yaşlarını da gösteren bilimsel rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz üzerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı, sunulan raporda çekişmeli taşınmazın memleket haritası ve uydu fotoğrafları üzerindeki konumu gösterilmeli; fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları teknik raporlar ve komşu parsel tutanakları ve dayanak kayıtları ile denetlenmeli; 3402 sayılı Kadastro Yasası"nın 14. maddesi uyarınca aynı çalışma alanı içerisinde belgesiz zilyetliğe dayalı olarak bir kimsenin sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar taşınmaz mal iktisap edebileceği dikkate alınmalı; 3402 sayılı Kanun"un 17. maddesi hükmü göz önüne alınarak imar planının onay tarihinden önce 3402 sayılı Kanun"un 14. ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacılar lehine gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 18.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.