20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12225 Karar No: 2017/10477 Karar Tarihi: 12.12.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/12225 Esas 2017/10477 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/12225 E. , 2017/10477 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda davalılar adına kayıtlı olan ..., ... mahallesi 613 parsel sayılı 25512 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 22. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan uygulama kadastrosu işleminde, 27943 ada 18 parsel sayılı taşınmaz olarak 25610 m2 yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 16.02.2011 ila 17.03.2011 tarihinde ilan edildiği tutanak arkasına yazılmıştır. Davacı ... Yönetimi kadastro mahkemesine verdiği 16.03.2011 tarihli dilekçesiyle, taşınmazın yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde kısmen orman sınırları içinde bırakıldığını belirterek, bu bölümün tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın yenileme kadastrosunun yapıldığı, bu çalışmanın teknik çalışmalar ile sınırlı olduğu, mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine, taşınmazın uygulama tutanağındaki gibi tapu kütüğüne aktarılmasına, mülkiyete ilişkin talep bakımından mahkemenin görevsizliğine karar verildikten sonra, asliye hukuk mahkemesince, davanın kabulüne, taşınmazın (A) harfi ile işaretli 1230,31 m2 bölümünün tapusunun iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yörede 1946 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1975 ve 1993 yıllarında yapılıp kesinleşen aplikasyon, 2. madde ve 2/B madde uygulamaları, 1961 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile işaretli bölümünün orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 12/12/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.