20. Hukuk Dairesi 2017/9592 E. , 2017/10476 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... Simaviye vekaleten ... ... vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 28/11/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı ..."ye vekaleten ... ... vekilleri Av. ...Aras ve Av. ... ile diğer taraftan davalı Hazine vekili Av.... Sarp geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 26.11.2012 tarihli dava dilekçesinde özetle; tapu sicilinde davalı Hazine adına zeytinlik, tarla ve bahçe nitelikleriyle kayıtlı ve beyanlar hanesinde davacı lehine kullanıcı şerhi bulunan ... köyü 4170, 4174, 5539, 5542 ve 6163 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu iddiasıyla davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne; ... köyü 5539 parselin tamamı, 5542 parsel sayılı taşınmazın 16/09/2013 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile işaretli 5505,61 m² bölümünün tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline, diğer parsel ve bölümler yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından davanın kabul edilen bölümüne; davacı vekili tarafından ise reddedilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmekle bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12/01/2016 gün ve 2015/13339 - 2016/169 sayılı bozma kararında özetle; "Mahkemece çekişmeli taşınmazların bir kısmı üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de ulaşılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Çekişmeli taşınmazlar, 1995 yılında 2924 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan kullanım kadastrosunda “orman sınırları içindeyken 6831 sayılı Orman Kanununun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu” açıklanmak suretiyle 1702, 1707, 1708, 1709 parsel numarasıyla Hazine adına tespit edilip, beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmıştır.” şerhi yazılarak tespitleri 18/08/1995 tarihinde kesinleşen ve Hazine adına tapuya kaydedilen taşınmazların 3402 sayılı Kanunun Ek - 4. maddesi uyarınca 2012 yılında kesinleşen güncelleme çalışması sırasında ifrazından oluşmuştur. Yani, çekişmeli taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu 1995 yılında yapılan kullanım kadastrosuyla tespit edilmiş ve kesinleşmiştir.
27 Ocak 2009 gününde yürürlüğe giren 5831 sayılı Tapu Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 5. maddesi ile 6831 sayılı Kanuna eklenen, ek madde 10’da aynen “Bu kanunun; 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 23/09/1983 tarihli ve 2896 sayılı Kanun ve 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan yerler, çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez” hükmü getirilmiş olup bu haliyle çekişmeli taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanılması mümkün olmadığından davanın kabulüne ilişkin hükmün bozulması, davanın reddine ilişkin hükmün ise onanmasına karar verilmesi uygun görülmüştür.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 5539 parsel ile 5542 parselin (A) harfi ile işaretli bölümü yönünden hükmün bozulmasına,
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile 4170, 4174 ve 6163 sayılı parseller ile 5542 parselin (B) harfi ile işaretli bölümü yönünden hükmün onanmasına karar verildi" denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından 5539 parsel ile 5542 parselin (A) harfli bölümüne yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 28.05.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 03.03.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 16.12.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması, 2012 yılında yapılan 3402 sayılı kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. maddeye göre güncelleme çalışması, 1956 yılında yapılan genel arazi kadastrosu çalışması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1480,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazineye verilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına 12/12/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.