13. Hukuk Dairesi 2018/1362 E. , 2019/8883 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
... Bölge Adliyesi Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının davalı vekilince murafaa talepli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Murafaa için belirlenen günde duruşmalı temyiz eden davalı vekili avukat ... ile davacı Asil ... ve vekili avukat ... geldi. Hazır olan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra kararın açıklanması başka güne bırakıldı. Yapılan incelemede temyiz dilekçesinin süresinde verildiğinin anlaşılması üzerine, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı ... İnşaat-... ile bir adet bağımsız bölümün 112.500,00 TL bedelle satımı hususunda 15.09.2011 tarihinde anlaştıklarını, 50.000,00 TL peşin ve bakiyesinin ise 5 adet çekle ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşme gereği daireyi fiilen teslim aldığını, ancak bir süre sonra nakite sıkışması üzerine davalı ile bağımsız bölümün 120.000,00 TL bedelle davalıya satılması hususunda sözlü olarak anlaştıklarını ve müteahhit ile görüşerek tapuda davalı adına tescilini sağladığını, ancak satış bedeli 120.000,00 TL’nin davalı tarafından ödenmediğini ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline; olmadığı takdirde 120.000,00 TL satış bedelinin tapu devir tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı ile arasında bir süre duygusal birliktelik yaşandığını ve dava konusu dairenin bu birliktelik sırasında kendi birikimleri ile alındığını, davacı ile ayrılıp 2016 yılının Haziran ayında başka biriyle evlenmesi üzerine davacının intikam almak maksadı ile 5 yıl geçtikten sonra bu davayı açtığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının tapu iptal ve tescil ve 120.000,00 TL daire bedelinin faiziyle ödenmesi yönündeki taleplerinin reddine karar verilmiş; hükme karşı, davacı istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, tapu iptal ve tescil yönünden davanın reddine, bedel yönünden taleple bağlı kalınarak davalının sebepsiz zenginleştiği tutar olan 112.500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, dava dışı müteahhitten haricen satın aldığı dairenin 120.000,00 TL bedelle davalıya satılması hususunda davalı ile sözlü olarak anlaşmalarına ve dairenin tapusunun davalı adına tescilini sağlamasına rağmen satış bedelinin ödenmediği iddiası ile tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde 120.000,00 TL satış bedelinin davalıdan tahsili talebi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemenin, davacının her iki talebinin de reddine dair kararına karşı davacının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasında yazılı olmadığından geçersiz olan temlik sözleşmesi nedeniyle davacının davalıya verdiği tutarı sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde geri isteyebileceği, davacının çeklerle ve peşin olarak toplam 112.500,00 TL ödediği, temlik bedelinin bu tutarda olduğu ve yüklenicinin bedelin tamamını aldığından tapu devrini de gerçekleştirdiği, davalının bu bedeli kendisinin ödediğini kanıtlayamadığı gerekçesi ile başvurunun kısmen kabulü ile 112.500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki; davacı, müteahhitten haricen satın almış olduğu daireyi sözlü sözleşme ile davalıya sattığını ve satış bedelinin ödenmediğini ileri sürmüş ise de, davacı söz konusu iddiasını yasal kanıtlar ile kanıtlayamamıştır. Müteahhit ile sözleşme davacı tarafından yapılmış ise de, tapu devri davalı üzerine yapılmıştır. İspat yükünün davacı üzerinde olduğu gözetildiğinde yerel mahkemenin red kararı isabetli olup, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 26/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.