10. Ceza Dairesi Esas No: 2013/10155 Karar No: 2016/2141 Karar Tarihi: 19.09.2016
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/10155 Esas 2016/2141 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkum oldu ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandı. Ancak, aynı suçu ikinci kez işlediği anlaşıldı. Bu durumda, TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen ihlal nedeni sayılan durum gerçekleşti ve ikinci suçtan açılan davada kovuşturma şartı ortadan kalktı. Bu nedenle, davanın düşmesine karar verildi. Kanun maddesi olarak ise TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası gösterildi. TCK'nın 191. maddesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçunu düzenlerken, 5. fıkrası ihlal durumlarını belirliyor. CMK'nın 223. maddesi ise davanın düşmesi durumlarını belirtiyor.
10. Ceza Dairesi 2013/10155 E. , 2016/2141 K. "İçtihat Metni"
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Suç Tarihi : 13.01.2011 Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet Temyiz Eden : Sanık
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan Çarşamba Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 09.12.2009 tarihinde 2007/657 - 2009/826 sayılı kararı ile verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında sanığın ikinci kez aynı suçu işlediğinin anlaşılması karşısında; hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.