Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/1592 Esas 2017/3970 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1592
Karar No: 2017/3970
Karar Tarihi: 28.03.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/1592 Esas 2017/3970 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/1592 E.  ,  2017/3970 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar vekili, davalının 01/04/2008 tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, takibe konu kira bedellerini ödemediğini belirterek alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacılara herhangi bir kira borcunun bulunmadığını, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar tarafından 10/03/2014 tarihinde başlatılan icra takibi ile bakiye 3.538 TL kira alacağının tahsili talep edilmiştir. Davalı borçlu tarafından takipten sonra 03/04/2014 tarihinde 1.450 TL, 04/07/2014 tarihinde 1.600 TL ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Söz konusu ödemelerde herhangi bir açıklama bulunmamakta olup davacılar vekili, ödemelerin takipten sonraki kira bedellerine yönelik olduğunu beyan etmiştir.
    Türk Borçlar Kanunu"nun 101. maddesinde "" Birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebilir. Borçlu bildirimde bulunmazsa, yapılan ödeme, kendisi tarafından derhâl itiraz edilmiş olmadıkça, alacaklının makbuzda gösterdiği borç için yapılmış sayılır "" düzenlemesi 102. maddesinde ise taraflar arasında birden fazla borç bulunması halinde “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur.” hükmünü içermektedir.

    Bu durumda; davalı tarafından takipten sonra yapılan ödemelerin, takip konusu borçtan mahsubu gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Ayrıca, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalının bakiye kira borcunun 5.457 TL olduğu belirlenerek bu miktar üzerinden yasal faiz oranında 2.448,88 TL işlemiş faiz hesaplanmış, Mahkemece, taleple bağlı kalınarak 1.962 TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline karar verilmiş ise de davacının takip konusu ettiği asıl alacak tutarı 3.538 TL olup bu miktar üzerinden işlemiş yasal faiz belirlenek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.