11. Hukuk Dairesi 2015/11270 E. , 2016/5446 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ....... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/05/2015
NUMARASI : 2014/1661-2015/374
Taraflar arasında görülen davada ....... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26/05/2015 tarih ve 2014/1661-2015/374 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı ..... Bank A.Ş. vekili ile fer"i müdahiller ....... ve ..... vekilleri vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10.05.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. M...... Ç......, davalı ..... Bank A.Ş. vekili Av. E...... I......, fer"i müdahil ....... vekili Av. E...... Ş....... D..... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ........ tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankaya devredilen .....bank A.Ş"nin ...... Şubesi"ne parasını vadeli olarak yatırdığını, davacının mevduatının .......bank A.Ş. yönetimi tarafından KKTC"de paravan olarak kurulan dava dışı ........ Ltd. Şti. adlı kıyı bankasına aktarıldığını, bankalara olan güvenin kötüye kullanılarak ve iradesi sakatlanarak havale talimatı imzalatıldığını bu şekilde toplanan paraların .........bank A.Ş. yönetimi tarafından grup şirketlerine usulsuz kredi vermek suretiyle tüketildiğini, bankaya el konulması sonrası davacının mevduatının ....... Ltd. Şti. adlı bankaya aktarıldığını ve ...... mevduatının sigorta kapsamı dışında olduğu gerekçesi ile ödenmediğini ileri sürerek, davalı bankanın ....... Şubesi"ne yatırılan 18.107 USD"nin bankaya yattığı tarih olan 10/12/1999 tarihinden vade sonu olan 14/01/2000 tarihine kadar yıllık %18 akdi faiz, vade sonu olan 14/01/2000 tarihinden fiili ödeme tarihine kadar ise 3095 sayılı Kanun"un 2. maddesi gereğince yıllık %18 akdi faizden az olmamak üzere temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka ve ........ vekilleri, davalı banka ile ....... Ltd. Şti"nin farklı tüzel kişiliklere sahip olduğunu, davanın zaman aşımı süresinin sona erdiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının serbest iradesiyle daha fazla faiz getirisi sağlayan bir yatırım alternatifi olarak kıyı bankacılığını tercih ettiğini, davalı banka tarafından bilgisi dışında işlem yapılması ve iradesinin yanıltılmasının söz konusu olmadığını, davacının hesap cüzdanını aldıktan sonra hiçbir itirazda bulunmadığını savunarak, davanın husumet yönünden, zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddini, aksi halde esas yönünden reddini istemişlerdir.
Fer"i müdahil ..... vekili, ..."ye devrolunan bankaların off-shore hesapları nedeniyle zarara uğrayan mudilerin açmış olduğu davalarda ......."nin borcu üstlendiğini, bu nedenle uyuşmazlığın asıl muhatabının ....... olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak ve dosya kapsamına göre; davanın kabulüne, 17.800,00 USD"nin 04/11/1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı ........ Bank A.Ş. vekili ile fer"i müdahiller ..... ve ....... vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekili ile fer"i müdahil ...... vekilinin aşağıdaki (2) numaralı bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Mahkemece, davacıya ait mevduatın ....... Ltd. Şti"ye gönderildiği tarihten itibaren 3095 sayılı Kanun"un 4/a maddesi uyarınca tazminata faiz yürütülmesi gerekirken kanun metnine aykırı olarak hükmedilen tazminatın 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmayıp, hükmün bu yönden bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın anılan yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
3- Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararı temyiz eden fer"i müdahil ....."ın dilekçesi temyiz defterine kaydedilmediği gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK"nın 434ncü maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir.
Bu itibarla, fer"i müdahil ....... vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ile fer"i müdahil ...... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ile fer"i müdahil ...... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan “avans” ibaresinin hükümden çıkarılmasına, kararın DÜZELTİLMİŞ BU HALİYLE ONANMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, fer"i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin reddine, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı ........ Bank A.Ş. ve fer"i müdahil ........"ye verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 12/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.