Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16589
Karar No: 2018/11806
Karar Tarihi: 05.12.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16589 Esas 2018/11806 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/16589 E.  ,  2018/11806 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    K A R A R

    Davacı vekili, Almanya"da yaşayan müvekkilinin 2008 yılında ailesiyle birlikte Türkiye"ye özel aracı ile tatile geldiğini, 26/07/2008 günü davacının yönetimindeki ... plakalı aracıyla eşi, kızı, oğulları olduğu halde seyrederken dava dışı sürücü ... "ın yönetiminde bulunan ve ... "nın işleteni olduğu ... plakalı aracın ters yöne girmesi sonucu gerçekleşen kazada, alkollü olduğu ve %100 kusurla kazaya neden olduğu tespit edilen sürücünün olayda öldüğünü, kaza sonucu davacının aracının kullanılamaz hale geldiğini ve ... Taşıt sundurmasına çekildiğini, kazadan sonra müvekkilinin ve ailesinin tedavi için Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesine kaldırıldığını, davacı ..."in sağ ayak baldır bölgesindeki açık kırık nedeniyle iki kere ameliyat edildiğini, tedavi gördüğünü, sonra Almanya"daki bir hastaneye sevk edildiğini, davacının yaptığı masrafların bir kısmını kendisinin ödediğini ve olay nedeniyle %50 oranında engelli haline geldiğini ve mesleğini ifa edemediğini, Almanya"daki sistem gereğince sakatlanmalarda işveren işçiye 6 hafta boyunca tam maaşını ödemekte ve sonrasında sağlık sigortası devreye girerek en fazla 15 ay boyunca maaşının %70"ini ödediğini, bu kazadan sonra davacı ..."in 12.12.2009 tarihine kadarki gelir kaybı toplamının 2.203,06 Euro olduğunu, 26.1.2010 tarihinden itibaren ise 15 aylık sürenin dolması nedeniyle artık sağlık sigortası desteği
    alamayacağını "sosyal desteğe muhtaç" statüsüne girdiğini, bu statüde yapılacak sosyal yardımın şuanda yapılan ödemeden de aşağı olduğunu, ayrıca çalışamaması sebebiyle her yıl işçilere işverence ödenen Noel parasını da alamadığını, ek olarak hükümet tarafından öngörülen meslek değişim programına katılarak kendisine hareket kabiliyetine uygun yeni bir iş aramak zorunda olduğunu, bu meslek değişim programına katılma ücretinin de yapılacak tazminat hesabında dikkate alınmasını, olaydan sonra davalı şirkete başvurulduğunu, 24/03/2009 tarihinde kazaya neden olan aracın ... nolu poliçesine dayalı olarak ... nolu hasar dosyasının açıldığını, davalı şirketin 9.000,00 TL olarak tespit ettiği araç hasarının yurtdışına havale imkanı bulunmadığı gerekçesiyle davacının ... şubesinde bir hesap açması sonucu 03/07/2009 tarihinde havale ettiğini, bu hesabın açılması için gerekli masrafların da tazminat hesabında dikkate alınması gerektiğini, maluliyet için sigorta eksperlerince 40.000,00 TL zarar hesaplandığını, davacının 3.11.2008 tarihinden beri %50 engelli olduğuna dair 9.12.2008 tarihinde Almanya tarafından engelli karnesi verildiğini, davalı şirketin davacının zararlarından sorumlu olduğunu belirterek maddi zararlarının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte 9.000,00 TL araç hasarına ilişkin temerrüt faizinin ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili, 11/06/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde talep edilen 100.000,00 TL maddi tazminat miktarını bilirkişi raporu doğrultusunda 125.000,00 TL olarak ıslah ettiklerini, mahkemeye sunulan dilekçeler, deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş ve bu talebine ilişkin ıslah harcını 12.6.2015 tarihinde yatırmıştır.
    Davalı şirket vekili, sigortalı araç sürücüsü kusursuz ise davalı şirketin sorumluluğuna gidilmeyeceğini, tutanaktaki kusur oranlarını kabul etmediklerini, kusur yönünden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kaza anında alkollü olduğuna dair bir bilgi veya alkol durumunu gösteren bir belge olmadığını, bu nedenle alkol iddiasının sübuta ermediğini, davacıya Alman SGK tarafından yapılmış bir ödeme varsa bunun peşin sermaye değerinin bulunarak hesaplanacak tazminattan düşülmesinin gerektiğini, Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası
    Genel Şartları gereğince dolaylı zararlardan sorumlu olmadıklarını, KTK gereğince davalı şirketin gerçek zararlardan sorumlu olduğunu, tedavi giderlerinin uğranılan zararın giderimi için zorunlu ve makul giderler olması gerektiğini, temerrüdün söz konusu olmadığını, ancak poliçe limiti ile sınırlı olduğunu belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 125.000,00 TL tazminatın 14/08/2009 gününden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, dair karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde 9.000,00 TL araç hasarına ilişkin temerrüt faizi ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla geçici ve sürekli işgöremezlik nedeniyle 100.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuşsa da geçici ve sürekli işgöremezliğe ilişkin taleplerini miktar olarak açıklamadığı ve bu hususta toplam 100.000,00 TL tazminat talebinde bulunduğu dikkat alınarak mahkemece öncelikle davacı tarafa maddi tazminat talebini kuruşlandırarak açıklaması için uygun bir süre verilmesi gerekir.
    İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 08.01.2014 tarihli raporunda davacının trafik kazası nedeniyle iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği belirtilmiştir.
    Davacı tedavi süresinde mesleğini icra edemediğini ve kazanç kaybına uğradığını, ancak Alman mevzuatına göre sakatlanması nedeniyle işvereni tarafından kendisine 6 hafta boyunca tam maaşının ödendiği, bu tarihten itibaren 78 hafta boyunca 10.01.2010 tarihine kadar kaza öncesi maaşının %70"inin sağlık sigortası kapsamında ödendiğini, bu nedenle 09.09.2008 tarihinden de 10.01.2010 tarihine kadar %30"lük kazanç kaybının söz konusu olduğunu belirtmiş, ayrıca çalışamaması nedeniyle her yıl işverence işçilere ödenen Noel parası kapsamında 2009 yılındaki 2.266,58 Euro olan Noel parasından kaza nedeniyle 755.53 Euro kazanç elde edebildiğini ve Noel parasından kaza nedeniyle 1.511,05 Euro kazanç kaybına uğradığını iddia etmiştir.
    Davacının geçici işgöremezlik nedeniyle talep edebileceği zarar, çalışmakta olduğu işini yapamaması nedeniyle uğradığı
    kazanç kayıpları olup, işvereni tarafından bu sürede maaşı yatırılmış ise, maaşı dışında kalan fazla çalışma ücreti, ikramiye, noel parası vs. gibi yan ödemeler üzerinden tazminat belirlemesinin yapılması gerekir.
    Bu durumda mahkemece, davacının kaza tarihinde çalıştığı işyerinden, kaza sonrasında davacının çalışamadığı (geçici işgöremezliğe maruz kaldığı) dönemde maaş ödemesi yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa miktarı ve davacının işgöremez halde bulunduğu dönemde elde edemediği fazla çalışma, ikramiye, noel parası vs. gibi yan ödemelerin miktarı konuları detaylı biçimde sorulmalı, Almanya ilgili kuruluşundan maaş bordrosu, hizmet döküm cetveli ve sosyal güvenlik kayıtları getirtilmeli, davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmalı; bu hususların tespitinden sonra anılan ilkelere göre geçici işgöremezlik zarar hesabı yapılması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yalnızca sürekli işgöremezlik talebi hakkında karar verilmesi, diğer talepleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
    2-)Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi