İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/261 Esas 2016/1993 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/261
Karar No: 2016/1993
Karar Tarihi: 24.03.2016

İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/261 Esas 2016/1993 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, bir kişiye hukuka aykırı bir fiil isnat ederek iftira suçuyla suçlanmıştır. Ancak, sanığın iddiaları maddi vakılara dayandığı ve eylemi suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak yerine anayasal şikayet hakkını kullanmak olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla sanığın iftira kastıyla hareket etmediği yönündeki yeterli delil nedeniyle iftira suçu oluşmamaktadır. Sanık hüküm giydiği kasıtlı suç nedeniyle açıklanan cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmiştir. Kararda TCK'nın 267/1, 62, 50/1-a ve 52. maddeleri hatırlatılmıştır.
16. Ceza Dairesi         2016/261 E.  ,  2016/1993 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : İftira
    Hüküm : Hükmün Açıklanması ile; TCK"nın 267/1, 62, 50/1-a,
    52. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda; sanığın iddialarının maddi vakıalara dayandığı ve eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanığın iftira kastıyla hareket ettiğine dair yeterli delil bulunmadığı da gözetilerek yasal unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
    2- Kabul ve uygulamaya göre de;
    a- Hakkında, herhangi bir yükümlülük öngörülmeyerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın denetim süresi içinde işleyerek mahkum olduğu kasıtlı suç nedeniyle CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanan hükümdeki cezasının adli para cezasına çevrilmesine yasal olanak bulunmadığı gözetilmeden, hükmolunan cezanın seçenek yaptırıma çevrilmesine karar verilmesi,
    B- Adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.