23. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1041 Karar No: 2020/3979 Karar Tarihi: 02.12.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1041 Esas 2020/3979 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2018/1041 E. , 2020/3979 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, borçlu ..."ın müvekkili şirketin bayiliğini yapmakta olduğunu, bayilik ilişkisi çerçevesinde müvekkilinin borçlu taşınmazı üzerinde 100.000,00 TL"lik 2. dereceden 15.12.2012 tarihli ipoteğinin bulunduğunu, söz konusu taşınmazın ihale yoluyla müvekkili tarafından satın alındığını, şikayet olunan bankanın takip konusu yaptığı tüm alacağını tahsil ettiği halde icra müdürüne vermiş olduğu ek beyanla takip dışı 11.887,94 TL daha alacağı bulunduğu iddiası ile alacak talebinde bulunduğunu, sıra cetvelinin bu miktarı karşılar şekilde düzenlendiğini, oysaki takibin açılması ile talebin sınırlandırılmış olacağını ileri sürerek, müvekkili şirketin bayilik ilişkisinden kaynaklanan 98.902,36 TL asıl alacağının ipotekle temin edilmiş olması nedeniyle 1. sıraya kaydedilerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, İİK"nın 140. maddesi atfı ile olayda uygulanması gereken İİK"nın 206. maddesi mucibinde rüçhanlı alacakların öncelikle ödenmesi gerektiğini savunarak, talebin reddini istemiştir. Mahkemece şikayetin kabulüne dair verilen karar, şikayet olunan vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 09.10.2017 tarihli, ve 2015/6897 E., 2017/2605 K. sayılı ilamıyla, şikayet olunan bankanın ipoteğinin 94.500,00 TL bedelli üst sınır ipoteği olduğu, şikayet olunan bankanın teminat altına almış olduğu doğmuş ve doğacak alacaklarının tamamını ipotek konusu taşınmazın satış bedelinden rüçhanlı olarak karşılayabileceği, icra dairesinin bu yönde yapmış olduğu uygulamanın yerinde olduğu ve vaki şikayetin reddinin gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.