Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın mahkumiyetine kesin delil olmadığına, hakkında lehe olan kanun hükümlerinin uygulanmadığına dair temyiz itirazlarının reddine, ancak; TCK"nın "Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar" başlıklı 50/1-d maddesinde, "Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama süresinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlemesindeki özelliklere göre; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya, çevrilebilir." hükmüne yer verilmiş olup, sanığa tayin edilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı ceza seçenek yaptırıma çevrilirken, çevrilen seçenek yaptırımın alkollü yerlere gidilmesi ile sınırlandırılırken ne kadar süreyle belirtilen yerlere gitmekten yasakladığının kararda gösterilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.