1. Hukuk Dairesi 2016/8431 E. , 2017/7539 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM
Taraflar arasında görülen, elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
Davacılar, paydaşı oldukları 290 ada 3 parsel sayılı taşınmazlarını davalının sebepsiz olarak işgal ettiğini, baraka yaparak ruhsatsız temel attığını ileri sürerek davalının haksız el atmasının önlenmesine ve yapıların yıkımına karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece, “.....Somut olayda, davalının gerçekten de imar uygulaması öncesi kadastral parselin paydaşlarından harici alıma dayalı olarak yapılandığını kanıtlaması halinde, 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesinin uygulanması gerekeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, bu konuda yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle, taraf delillerinin toplanarak, özellikle davalının sunduğu harici gayrımenkul satış sözleşmelerinin hangi taşınmaza ilişkin olarak ve hangi paydaş veya paydaşlar veya mirasçılarıyla düzenlendiğinin açıklığa kavuşturulması, yerinde uygulama yapılarak davalının yapılandığı yerin, imar öncesi hangi kadastral parselde kaldığının saptanması ve çekişmeli binaların imar öncesi mi, yoksa sonrası mı yapıldığının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde tespit edilmesi, toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesi ile bozulması üzerine, mahkemece bilirkişi tarafından tespit edilen davacı tarafından mahkeme veznesine depo edilen 20.715 TL nin davalıya ödenmesi kaydıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; dava konusu 290 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 15.03.2004 tarihinde imar uygulaması suretiyle oluştuğu, davacı ...’in diğer davacının payını temellük ederek taşınmazın tamamının maliki haline geldiği; taşınmazın evveliyatı olan parsellerden 10 ada 10 sayılı kadastral parselin paylı mülkiyet üzere olduğu, çok sayıda paydaş mevcutken, taşınmazın şuyulandırmaya tabi tutularak çekişmeli parselle birlikte çok sayıda imar parselinin oluşturulduğu, 09.04.1992 tarihli satıcı ... oğlu ......, alıcı ... oğlu ... ... arasında imzalanan, gayrımenkul satış vaadi sözleşmesine göre kargı uzunkır mevkiindeki pafta 7 parsel 1-10 da kayıtlı, ... ... ve ... ... ’den gelen 800 m2"lik yerin haricen satıldığı, bu belgenin arka yüzünde yer alan 03.05.1994 tarihli satış senedidir başlıklı, satıcı ... ... , alıcı ... ... olan belgeye göre, ön yüzdeki senette belirtilen taşınmazın haricen satıldığı, 28.08.2000 tarihli, satıcı olarak ... ... , alıcı olarak davalı ... ...’in yer aldığı, Satış senedidir başlıklı belgeye göre söz konusu taşınmazın haricen satıldığı, bozma sonrası imar kayıtları getirtilerek mahallinde tekrar keşif yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bozma sonrası imar kayıtları getirtilerek yapılan keşif neticesinde hazırlanan 28.11.2013 tarihli fen bilirkişi raporuna göre, İmar uygulaması sonucu ... ... ’nin 10 ada 10 nolu parseldeki hissesinin 291 ada 8, 322 ada 2, 301 ada 4, 301 ada 5, 322 ada 4, 301 ada 3, 291 ada 9, 293 ada 3 ve 290 ada 5 nolu imar parsellerine tahsis edildiği, dava konusu 290 ada 3 nolu parsele tahsisat yapılmadığı, imar uygulaması sonucu, Kamil İnce’nin 10 ada 10 nolu parseldeki hissesinin, 279 ada 8, 281 ada 7, 245 ada 1, 294 ada 1, 290 ada 2, 287 ada 4, 290 ada 4, 290 ada 5, 290 ada 1, 248 ada 1, 276 ada 4 ve 291 ada 9 nolu imar parsellerine tahsis edildiği, dava konusu 290 ada 3 nolu parsele tahsisat yapılmadığı, özetle, ... ... ’nin 10 ada 10 nolu parseldeki hisselerinden, dava konusu 290 ada 3 nolu parsele tahsisat yapılmadığı, ancak dava konusu parsele komşu olan 1, 2, 4 ve 5 nolu parsellere tahsisat yapılmış olduğu anlaşıldığından davacının elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,
Ne var ki davalının haricen satın alma iddiasında bulunduğu 10 ada 10 parselin maliklerinden ...’nin sağ olduğu, ayrıca ...’nin ve muris ...’in maliki olduğu 10 ada 10 parselden çekişme konusu 290 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yansıyan bir mülkiyet hakkının bulunmadığı görülmekle, davalı tarafından depo edilen 20.717 TL nin davacıya ödenmesi şartıyla davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.