17. Hukuk Dairesi 2016/2643 E. , 2018/11792 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, 24.07.2013 günü ... İlinden ... iline yük taşıyan TCDD"na ait ... sefer sayılı trenin müvekkilinin eşi ... yönetimindeki ... plakalı araca çarpması sonucu müvekkili ..."in ağır şekilde yaralandığını, ayrıca manevi hayat bütünlüğünün ağır darbe aldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları, dava ve ıslah hakları saklı kalmak kaydı ile ekonomik geleceğin sarsılması ve efor kaybı tazminatının 24.07.2013 kaza tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan müteselsilen tazminine, 20.000,00 TL manevi tazminatın yine kaza tarihinden itibaren avans faizi ile davalı TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğünden tahsili talep edilmiştir. Islah dilekçesiyle talep arttırılmış, davalı TCDD Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın atiye bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı TCDD Genel Müdürlüğü vekili, davanın 6100 sayılı hukuk mahkemeleri kanunundaki dava şartlarını taşımadığını, davanın görevli mahkemede açılmamış olması nedeni ile husumetin yanlış hasma yönetildiğini, ... plakalı aracın kontrolsüz hemzemin geçide girmesi nedeni ile kazanın meydana geldiğini, ayrıca hemzemin geçitlerde, Karayolları Genel Müdürlüğü ve Belediyelerin önlem ve güvenlik tedbiri almakla görevli olduğunu, davaya bakmakla İdari Yargının görevli olduğunu, makinistin hemzemin geçide 100 metre kala aracı fark ettiğini ancak fren yapmalarına rağmen, gerekli mesafe bulunmaması nedeni ile trenin durmayıp çarptığını, tren personelinin bir kusurunun bulunmadığını, araç sürücüsünün hemzemin geçitten kontrollü bir şekilde
geçmesi gerekirken, buna uymayarak ağır kusuruyla kazaya sebebiyet verdiği belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir.
Davalı ... vekili, ... plakalı aracın müvekkili şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kişi başına sakatlık ve ölüm tazminatının kaza tarihi itibarı ile kişi başına 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat ve tedavi taleplerinin teminat dahilinde olmadığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun belirlenmesi ve kusur oranına göre sorumluluğun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, ayrıca davacının maluliyet oranının tespit edilmesi, aktüerya uzmanından ve adli tıptan rapor alınması gerektiğini, müvekkili şirkete herhangi bir müracaat bulunmadığından sorumluluğun dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, haksız fiillerde yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olunabileceğini, hatır taşımasının söz konusu olduğu hallerde zarar miktarında indirim yapılması gerektiğini, yine müterafik kusur olup olmadığının tespit edilerek buna göre de indirim yapılması gerektiğini, sağlık hizmetlerinin SGK tarafından karşılanması gerektiğini belirtilerek haksız açılan davanın reddi talep edilmiştir.
Mahkemece kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmayan TCDD Genel Müdürlüğü aleyhine açtığı maddi ve manevi tazminat isteminin reddine, davalı ...Ş. hakkında açılan davanın çalışma gücünden kaynaklı zarar olarak belirlenen 60.626,24 TL"den 6098 sayılı TBK’nun 51( mülga 818 sayılı BK’nun 43) maddesi uyarınca hatır taşıması nedeniyle 1/3 oranında indirim yapılması suretiyle 41.204,48 TL maddi tazminat belirlenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; somut olayda sigortalı araçta yolcu olan davacının araç sürücüsünün eşi olduğu görülmektedir. Yakın akrabaların
taşınması ahlaki bir ödevin ifası kapsamında olup, belirlenen tazminattan B.K. 43. maddesi uyarınca hatır taşıması indirimi yapılamaz. Sürücü ile davacı eş arasındaki bu taşımada hatır taşıması bulunmamasına göre hatır taşıması gereği indirim yapılmaksızın tazminat belirlenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile eksik tazminata hükmedilmesi isabetli olmamıştır.
Kabule göre, hatır taşıması indirimi Daire uygulamamıza göre %20 olması gerektiği gibi davacı lehine hesaplanan tazminattan yapılan indirimin oranı da yüksek olup 1/3 oranında indirim yapılması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.