18. Ceza Dairesi 2015/43274 E. , 2017/1093 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Fuhuş
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve Türk Ceza Kanunu"nun 80. maddesinde düzenlenen insan ticareti suçunun oluşabilmesi için failin mağdura yönelik olarak "tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliğinden yararlanarak rızasını elde etmek" biçiminde bir harekette bulunması ve bu hareketleri yaparken veya yaptıktan sonra mağduru ülkeye sokması, ülke dışına çıkarması, tedarik etmesi, kaçırması, bir yerden başka bir yere götürmesi, sevk etmesi veya barındırması gerekmektedir. Suçun oluşması için hem araç hareketlerden, hem de amaç hareketlerden en az birisinin bir arada bulunması gereklidir. Araç hareketler, asıl veya amaç hareketlerden önce veya en geç bu hareketlerle eş zamanlı olarak yapılmalıdır. Böylece öncelikle araç hareketler ile mağdurun iradesi kırılmalı ve görünüşte rızası elde edilmeli daha sonra da bu husustan yararlanarak suçu oluşturan asıl amaç hareketler gerçekleştirilmelidir.
Bu durumun tek istisnası, TCK"nın 80/3. maddesindeki “on sekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları hâllerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada belirtilen cezalar verileceği” yönündeki düzenlemedir.
Bu açıklamalar ışığında, sanığın suç tarihi itibariyle henüz 18 yaşını bitimeyen ve bu sebeple çocuk sayılan mağdur ..."e karşı fuhuş eylemini sağlamaya yönelik davranışlarından dolayı TCK"nın 80/3. maddesinde yazılı olan; “Onsekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları hâllerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada belirtilen cezalar verilir” biçimindeki düzenleme nedeniyle, somut olayda TCK"nın 44. maddesinde belirtildiği biçimde fikri ictimadan söz edilemeyeceği, sanığın fuhuş suçu dışında çocuk olan mağdura karşı eylemlerinden dolayı ayrıca “insan ticareti” suçundan da cezalandırılması gerektiği, Yerel Mahkeme tarafından dava zamanaşımı süresinde “insan ticareti” suçu nedeniyle “suç duyurusunda” bulunabileceği öngörülerek, dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Birbirlerini tanımayan mağdurların, sanık tarafından fuhuşa teşvik edildikleri yönündeki tutarlı anlatımları, her ikisininde sanığın kullandığı aynı telefon numarasını ve fuhuş yaparken kullandığı “...” ismini farklı tarihteki ifadelerinde söylemeleri, mağdurlarca, sanık tarafından kullanıldığı söylenen telefon hattının sanığa ait olduğunun, ilgili GSM şirketi ile yapılan yazışmalar neticesinde tespit edilmesi, dosyanın diğer sanıklarından olup bir dönem sanıkla arkadaşlık yapan...."nin de telefon numarasının sanık tarafından kullanıldığını belirtmesi, 04.01.2007 ve 26.02.2008 tarihli fotoğraf teşhis tutanaklarından, kendilerine gösterilen fotoğraflar arasından mağdurlar tarafından sanığın teşhis edilmesiyle, sanığın mağdurları tanıyıp tanımadığı yönünde aşamalardaki çelikili ifadeleri birlikte değerlendirildiği, sanığın her iki mağduru, fuhuş yapmaya teşvik ve aracılık ettiği anlaşılmakla, yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01/02/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.