10. Hukuk Dairesi 2017/2181 E. , 2018/8144 K.
"İçtihat Metni".......
Dava, ....sigortalılığının tespiti ile 6552 sayılı Yasadan yararlanma hakkının olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle bir kısım döneme ilişkin sigortalılık talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına geri kalan sigortalılık talep edilen dönem ile yaşlılık aylığının bağlanması ve 6552 sayılı Yasadan yararlanmaya ilişkin talebi yönünden davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine,..... Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
.... Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili müvekkilinin, 1998 yılından dava tarihine kadarki dönemde ....sigortalısı olarak kabulü gereği yanında; prim borçları nedeniyle 6552 sayılı Yasadan yararlandırılması ve yaşlılık aylığı bağlanması gereğinin tespiti talebinde bulunmuştur.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili, 6552 sayılı Yasa kapsamında Kuruma müracaat edilmediğinden dava şartı yokluğundan usulden; ayrıca, Kurum tarafından gerçekleştirilen işlemler usul ve yasaya uygun olduğundan davanın esastan reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Yerel Mahkemece, davacının davalı Kurum tarafından 01/09/1998 - 31/12/1998 tarihleri arasında ..... sigortasına tescili yapılmış olduğundan ve bu dönem için uyuşmazlık giderilmiş olduğundan bu dönem için KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Davacının fazlaya ilişkin isteminin herhangi bir prim ödemesi bulunmadığı anlaşıldığından REDDİNE,
Davacının yaşlılık aylığı bağlanması ve yapılandırma talebinin REDDİNE," karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
...... Hukuk Dairesince .....Mahkemesinin 31.10.2016 tarihli, 2015/78 Esas 2016/776 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun oy birliği ile esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı avukatı, davanın reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davacı vekilinin karardan sonra verdiği 30.07.2018 tarihli dilekçe ile davasından feragat ettiği anlaşılmaktadır.
Çekişmeli yargıda kural olarak, “tasarruf ilkesi” geçerlidir ve taraflar dava konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilirler. Bu suretle davaya son verilebilmesinin bir yöntemi davadan feragattir ve anılan kurum 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 307 ila 312. maddelerinde (mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 91 ila 94. maddelerinde) düzenlenmiştir.
Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. Temyiz edilen ve fakat henüz temyiz Dairesince görüşülmeyen bir karar, usul hukuku çerçevesinde kesinleşmiş olmadığından, bu aşamada davadan feragat mümkündür.
Hâkim, gördüğü davada tahkikatı bitirip hüküm kurduktan sonra davadan elini çekmiş olur ve kural olarak dava sonunda verilen karar temyiz edilip bozulmadan ve bu suretle yargılamaya yeniden başlanmadan davanın esası ile ilgili hiç bir karar veremez.
Feragat, davayı kesin olarak sonuçlandıran bir hukuki neden olduğundan, hâkim karar verdikten sonra dahi belgelendirilen feragat üzerine davanın bu nedenle reddine karar verebilir ise de, Yargıtay uygulamalarında (örneğin Hukuk Genel Kurulunun 21.10.1981 gün 1981/2-551, 1981/683 ve 02.06.1982 günlü 1982/376-547 sayılı Kararları ile 11.04.1940 gün ve 1939/15-1940/70 sayılı tevhidi içtihat Kararının gerekçesinden esinlenen uygulama) hüküm temyiz edildikten sonra vaki feragat üzerine mahkemece kendiliğinden bir karar verilmeyerek Yargıtay"ın bu konuda (feragat konusunda) mahkemece bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına dair verilecek kararından sonra ancak dosyayı ele alabilir ve feragate dayanarak davayı reddedebilir.
Bu itibarla, somut olayda, feragate yetkili olduğu anlaşılan, davacı vekilinin 31.10.2016 tarihli karardan sonra verdiği dilekçe ile davadan feragat edildiği açıkça ve koşulsuz olarak bildirdiğinden, hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelenmesine usulen engel oluşturan bu hukuki olgu çerçevesinde, yeniden inceleme yapılmak üzere mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekmektedir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:...... Hukuk Dairesi kararının, HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.10.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.
......