17. Hukuk Dairesi 2016/586 E. , 2018/11770 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, eşi ... "in 17/07/2003 tarihinde davalılardan ..."ın maliki bulunduğu ve diğer davalının kullandığı otomobilin çarpması sonucu şuuru kapalı halde yatağa mahkum şekilde hayatını idame ettirdiğini, eşinin uğradığı bu kazadan dolayı tüm aile bireylerinin eşinin halini görerek büyük bir manevi çöküntü yaşadıklarını, eşinin hiçbir ihtiyacını karşılayamadığını, çevresini ve ailesini tanıyamadığını, beslenmesini burundan sonda ile sağladığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle davacı eşin sağlığına kavuşmasına kadar yapılacak tüm tedavi bakım, ulaşım masrafları ve çalışmadığı sürece yoksun kaldığı kazanç kaybına eş değer olmak üzere 20.000,00 TL maddi tazminat ile eşi için 5.000,00 TL; ... için 5.000,00 TL; her bir çocuğu için 4.000.00"er TL olmak üzere toplam 26.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiş, 18.02.2008 tarihli ıslah ile maddi tazminat talebini 63.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre; davanın maddi tazminat talebi bakımından kısmen kabulü ile toplam 29.775,00 TL maddi tazminatın (26.000,00 TL"lik kısmının dava tarihi olan 19.11.2003 tarihinden itibaren, 3.775,00 TL"lik kısmının
ise ıslah tarihi olan 18.02.2008 tarihinden itibaren) yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak miras hisseleri oranında davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat talebi bakımından davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 4.000,00 TL, davacı ... için 3.000,00 TL, davacı ... için 3.000,00 TL, davacı ... için 3.000,00 TL ve müteveffa ... için 4.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 19.11.2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacılara verilmesine(müteveffa ... için takdir edilen manevi tazminatın miras hisseleri oranında davacılara verilmesine), fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucunda cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunda, (müteveffa) davacının bakiye ömür süresi yönünden 2036 yılına kadar hesaplama yapılmıştır. Her ne kadar maluliyetten kaynaklı zararların hesabında malul kalan kişinin varsayımsal yaşam süresi dikkate alınmakta ise de, somut olayda davacı 27.08.2012 tarihinde vefat etmiş olup bu durumda artık varsayımsal yaşam süresi dikkate alınarak buna göre tazminat hesabı yapılması, başka bir deyişle vefat etmiş kişi için vefat tarihi sonrası için de sakatlık tazminatı hesabı yapılarak bu doğrultuda karar verilmesi mümkün değildir.
O halde mahkemece, aktüer bilirkişiden, işgöremezlik zararı yönünden müteveffa davacının ölüm tarihi olan 27.08.2012 tarihine kadar hesap yapılması yönünde ek rapor alınarak, hesaplanan bu tazminattan sigorta tarafından yapılan ödemenin düşülmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 05/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.