8. Hukuk Dairesi 2018/9586 E. , 2019/1376 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla)
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 06.02.2018 tarihli ve 2016/7907 Esas, 2018/1741 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, taraflar arasındaki boşanma davasının derdest olduğunu, tarla cinsi ile davalı adına kayıtlı bulunan 87 ada 21 parsel tarla iken davacının emek, para ve malzeme sarfederek 2001 yılında taşınmaza 237 adet muhtelif meyve fidanı diktiğini, gelişimi ve taşınmazın meyve bahçesi haline gelmesi için traktörle taşınmaza devamlı hayvan gübresi döktürdüğünü, taşınmazın etrafını çitle çevirip, fidanların sulanması için kuyu su sondajı yaptırıp dalgıç pompa aldığını, taşınmazın içine bina yaptırdığını, taşınmazı meyve bahçesi haline getirdiğini, tarafların bir araya gelmesinin söz konusu olmadığını, yapılanların sökülüp alınamayacağını açıklayarak, fazlaya ait talep ve dava haklarını saklı tutarak 40.030 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Doğanoğlu vekili, mal rejimi tasfiyesinin boşanma kararı kesinleştikten sonra talep edilebileceğini, davacının mal rejiminin tasfiyesi ve davalıya ait şahsi malın iyileştirilmesi, korunması, değerinin artması konusunda katkısı oranında tazminat talebinde bulunduğunu, görevli Mahkemenin de Aile Mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, babasının davalıya verdiği taşınmazın, davalının anne ve babasının ve davacı eşinin de katkıları ile meyve bahçesi haline dönüştürüldüğünü, tel örgü, kuyunun yapımı, meyve fidanlarının alımı dikimi ve bakımında da yardım ettiğini,müşterek çocuk İkbal’in de emek sarfettiğini açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin davacının mülkiyetin tespiti talebinin kabulüne, 87 ada 21 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan meyve ağaçlarının davacıya aidiyetinin tespitine, davacının tazminat talebinin reddine dair ilk kararı, davacı vekilinin temyizi üzerine Daire"nin 19.02.2013 tarihli ve 2012/11592 Esas, 2013/1757 Karar sayılı ilamı ile davanın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olup davanın niteliği dikkate alınarak davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilip yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığına işaret edilerek bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabul kısmen reddine, 7.438,75 TL katılma alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, hüküm Dairenin 06.02.2018 tarihli ve 2016/7907 Esas, 2018/1741 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Davacı vekili bu defa dilekçesinde açıkladığı sebeplerle kararın düzeltilmesini istemiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere ve HUMK"un 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarına gelince;
Mahkemece, taşınmaz mal davalının babasından kaldığından davalının kişisel malı olup bu konuda herhangi bir anlaşmazlığın olmadığı, üzerindeki ağaç ve yapıların tanık beyanlarına göre taraflarca ortaklaşa yapıldığının beyan edildiği, mahkemenin 2009/43 D.iş sayılı delil tespiti dosyasında da davalının 29.09.2009 tarihli tespit raporuna itiraz dilekçesinde davacının yaptığı birtakım iyileştirmeleri ikrar ettiği, taşınmaz üzerindeki ağaçların kuruduğu da dikkate alındığında, bilirkişi raporları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından TMK"nin 227. maddesi gereğince takdiren ve hakkaniyete uygun olması düşünülerek, bilirkişi raporunda belirtilen 14.877,50 TL"nin yarısının değer artış payı olarak davalıdan tahsili şeklinde hüküm kurulduğu belirtilerek 7.438,75 TL"ye hükmedilmişse de, gerekçe kısmen dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki, mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu ... mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 07.11.2014 tarihli bilirkişi raporu ile 2014 yılı itibariyle söz konusu taşınmaz üzerinde bulunan bina, su kuyusu, çevre çiti ile ağaçların toplam değerinin 29.755 TL olduğu ve hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen 21.01.2015 tarihli raporda davacının ... bilirkişi raporunda tespit edilen değerin yarısı olan 14.877,50 TL miktarında katılma alacağının olduğu bildirildikten sonra Mahkemece bu miktara hükmedilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçelerle bu miktarın yarısına hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Yerel Mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken; bu hususun gözden kaçırılması sonucu hükmün onanmasına karar verilmesi hatalı olduğundan, davacı vekilinin buna ilişkin karar düzeltme isteğinin HUMK"un 440-442 maddeleri uyarınca kabulü ile onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir
SONUÇ: 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 Sayılı HUMK"un 442. maddesi gereğince, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle kabulü ile Daire"nin 06.02.2018 tarihli ve 2016/7907 Esas, 2018/1741 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 13.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.