10. Hukuk Dairesi 2016/11589 E. , 2018/8096 K.
"İçtihat Metni"........
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı kurum ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan ... hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda, davacı; 01.06.2009 tarihinden dava tarihi olan 16.09.2013 tarihine kadar 6360 sayılı Yasa ile davalı belediyeye bağlanan Mezra Belediye Başkanlığı ve taşeron firma nezdinde çalıştığını, bildirilmeyen sürelerin tespitini talep etmiş olup, Mahkemece, davacının 01/06/2009 ile 01/10/2013 tarihleri arasında davalı işveren yanında çalıştığının tespitine dair hüküm tesis edilmiştir.
Dava konusu dosya incelendiğinde; talep konusu dönemde 01.06.2010-31.11.2010 ile 15.03.2011-31.12.2011 tarihleri arasında davalıdan ihale alan taşeron firmadan bildirimlerinin bulunduğu, davacı tarafından davalı belediyenin nöbet çizelgelerinin dosyaya sunulduğu, bu belgelere göre davacının bildirimi yapılmayan tarihlerde de nöbet tarihlerinin olduğunun görüldüğü, yine davacı tarafından dosyaya sunulan “Tanık Beyanıdır” başlıklı belediye görevlileri tarafından yazılan ve imzalanan yazılara göre davacı ve diğer ismi geçen kişilerin belediyede çalıştıklarının belirtildiği anlaşılmıştır.
Öte yandan yukarıda anlatılanlar kapsamında dava konusu dönemde davacının bir kısım çalışmalarının taşeron firmalar tarafından bildirilmesi, bildirimi yapılmayan dönemlerde çalışmayı gösterir işyeri kayıtlarının varlığı gözetildiğinde, mahkemece davacının çalışmalarının davalı ... nezdinde mi, yoksa taşeron firmalar nezdinde mi çalıştığı açıklığa kavuşturulmadan, dava tarihinden sonraki dönemi de kapsayacak şekilde talep aşılarak ve infaza elverişli olmayacak şekilde karar verilmiş olması hatalı bulunmuştur.
Davalı işverenin kamu kurumu olduğu ve kamu kuruluşlarındaki çalışanların hizmetlerinin kayıtlara geçirilmesinin ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılmasının esas olduğu göz önünde tutularak, davacının davasına konu çalışmanın geçtiği iddia edilen dönemin tamamına ait işveren nezdindeki puantaj kayıtları, ücret tediye bordroları ve konuya ilişkin tüm belgeler eksiksiz olarak getirtilmeli, davalı belediyenin 2009 yılından itibaren temizlik işleri için yaptığı ihaleler ve süreleri araştırılmalı, sözleşmeler getirtilmeli, dosyada mevcut nöbet çizelgelerinde adı geçen şahısların hizmetlerinin bildirilip bildirilmediği araştırılmalı, gerekirse bu kişilerin yeminli beyanlarına başvurulmalı, dava konusu döneme ilişkin işveren nezdindeki ücret tediye bordroları ve konuya ilişkin tüm belgeler eksiksiz olarak getirtilip, anılan belge ve bordrolardan sigortalının imzasını içerenlerden, imza aidiyeti yönünden çekişme bulunmayanlar ile, hata, hile, ikrah halleriyle sakatlığı iddia ve kanıtlanamayan belgelerin içeriklerinde gösterilen gün kadar çalışmanın karinesini teşkil edeceği göz önüne alınmalı, şayet, işveren hiçbir kayıt ibraz edemiyorsa, bunun sebebi sorularak ve fiili imkansızlık varsa, davacı ile birlikte çalışan bordro tanıkları dinlenilerek, o dönemdeki ücretlerinin ne şekilde ödendiği açıkca sorulmalı, Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin hangi nedenle bildirim dışı kaldığı, çalışmaların davalı ... nezdinde mi, alt işverenler nezdinde mi geçtiği husunda yeterince araştırma konusu yapılarak, ortaya çıkacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum ve Belediye vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."na iadesine, 17.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.......