11. Hukuk Dairesi 2015/9071 E. , 2016/5354 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ........ FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2015
NUMARASI : 2013/108-2015/11
Taraflar arasında görülen davada ..... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29.01.2015 tarih ve 2013/108-2015/11 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, müvekkili adına .... nezdinde tescilli TR 2009/..... .... sayılı “bayan üst beden giysisi için bir dikim yöntemi ve bu yöntemle elde edilen giysi” başlıklı incelemeli patentten kaynaklanan haklarına davalı tarafça tecavüz edldiğini ileri sürerek, tescilli patente tecavüz teşkil eden davalı ürünlerinin üretim, dağıtım, bulundurma, internet üzerinden satış ve tanıtım, depolama ve satışa sunulmasının men"ine, bu ürünlere ve tanıtımında ve üretiminde kullanılan her türlü makine, ambalaja, basılı ürün fatura vb., materyale el konulmasına ve karar kesinleştiğinde imhasına, tespit edilecek haksız rekabet ve tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davada davacı vekili, davalı adına tescilli patentin 551 sayılı KHK hükümlerine ve Türk Medeni Kanunu"nun 2. maddesine aykırı olarak kötüniyetli tescil edildiğini ileri sürerek, patentin hükümsüz kılınmasını talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, TR 2009/..... ... sayılı patentin 1, 7, 8, 11, 12 ve 16 numaralı istemlerinin yeni olmadığı, 2, 3, 4, 5, 6, 9, 10, 13, 14 ve 15 numaralı istemlerinin ise yeni olduğu, ancak yeni olan bu istemlerin ise 551 Sayılı KHK"nın 129/1-a maddesinde belirtilen kriterlerden buluş basamağı niteliğine sahip olmadığı gerekçesi ile birleştirilen dosyadaki hükümsüzlük davasına konu TR 2009/... ... sayılı patentin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, asıl davadaki tüm taleplerin ise reddine karar verilmiştir.
Kararı asıl davada davacı, birleşen davada ise davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Asıl dava, patente tecavüzden kaynaklanan tazminat, birleşen dava ise patentin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Asıl davada, 25.02.2014 tarihli 4. celsede dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verilmiş, 08.05.2014 tarihli 5. celsede ....... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2013/246 Esas sayılı dava dosyası ile davaya konu faydalı modelin hükümsüzlüğü istemli hükümsüzlük davası açıldığı ve asıl dava dosyası ile birleştirme kararı verildiği belirtilmiş, bunun üzerine mahkemece ""...dosyanın bilirkişilerden dönmesinin beklenmesine ve birleştirildiği belirtilen dosya geldiği taktirde bilirkişilerin görevine gerektiği taktirde ilave yapılması hususunda karar oluşturulmasına,.. "" şeklinde ara karar oluşturularak, duruşma 09/09/2014 tarihine ertelenmiş, bu celse sonrası birleşen dava dosyası, asıl dava dosyasına intikal etmiştir. Mahkemece belirlenen tarihte yapılan duruşmada, birleşen dava davalısı vekiline rapora vaki itirazlarını sunmak üzere 2 haftalık süre verilmiş, süresinde sunulan itiraz dilekçesinde bilirkişi raporunun birleşen dava dosyanın asıl dava dosyasına intikali öncesinde tanzim edilmiş olduğu, birleşen davada yer alan delillerinin incelenmediği, hükümsüzlük konusunda yapılan değerlendirmenin eksik olduğu, kaldı ki bilirkişi heyetine patentin hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği konusunda değerlendirme yapma yetkisi verilmemiş olmasına rağmen bu konuda mütaalada bulunmak suretiyle görev kapsamının aşıldığı ve hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı gerekçeleri ile itiraz edilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, bilirkişi incelemesi asıl dava dosyasındaki beyanlar ve deliller çerçevesinde yapılmış, birleşen dava dosyasındaki taraf iddia, savunma ve delilleri incelemeye tabi tutulmamış, bu yönden rapora getirilen itirazlar da dikkate alınmamış olup, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden asıl davada davacı ile birleşen davada davalı yararına bozulması gerekmiştir.
2) Bozma sebep ve şekline göre asıl davada davacı vekili ile birleşen davada davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekili ile birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) bozma sebep ve şekline göre asıl davada davacı vekili ile birleşen davada davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.