Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/17195
Karar No: 2014/1267
Karar Tarihi: 16.01.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/17195 Esas 2014/1267 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2013/17195 E.  ,  2014/1267 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 11/06/2013
    NUMARASI : 2005/521-2013/230

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyulara yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vek. Av. S.T. ile davalı vek. Av. C. K."nun gelmiş olmalarıya duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-

    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 22.02.2005 günlü kararı ile davacılar vekilinin temyiz isteminin reddine, davalı vekilinin temyizi bakımından ise; "davalı savunmasında, dava konusu teminat mektubunun davacının yakını olan banka müdürü dava dışı İlknur Rodoplu tarafından düzenlendiğini, davacı T.. R.."nun ortağı olduğu R.şirketi lehine düzenlenen teminat mektubunun tazmin edildiği ve bu işlemlerde davacının iştiraki olduğu ve bankanın bu şekilde dolandırıldığını iddia ederek, bu konuda İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2003/43 esas sayılı dosyasında davacı T.. R.. hakkında dolandırıcılık suçundan dava açıldığını ileri sürmüştür. B.K."nun 53. maddesi uyarınca ceza mahkemesince saptanan maddi vakıalar hukuk hakimini de bağlayacağından mahkemece T.. R.. hakkında ceza mahkemesinde açılan dava sonucu beklenilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip bir karar verilmek gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Öte yandan davalı bankanın tazmin edilen teminat mektubu karşılığı olarak el koyduğu 272.018.11 USD" nın T.. R.., 48.270 USD" nin G.. R.. hesabında olduğu gözetilmeden yazılı şekilde iadeye karar verilmesi kabul şekli itibariyle isabetsizdir" gerekçeleriyle bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulmuş İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2003/43 Esas sayılı dosyası sonucu beklenilmiş ve bozmadan önce alınan iki ayrı bilirkişi raporundan birincisi olan 05.11.2001 tarihli rapor hükme esas alınarak yeniden davanın kabulüne karar verilmiş bu karar da davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalı banka (Bayındır Bank AŞ.) İzmir Şubesi müşterisi olan davacı şirketin kredi limitinden, bu şirketin %98 hissesine sahip ve yetkilisi olan davacılardan T.. R.."nun talimatı ile yine davacı T.. R.."nun Romanya "da ortağı olup, yönetici yetkisinin bulunduğu R. Ç. D.SA adlı şirket lehine 01.03.2000 tarihinde, 31.03.2000 tarihine kadar süreli Romanya "da bulunan B. T. R. SA adlı bankaya hitaben 345.000 USD bedelli harici garanti kredisi kapsamında teminat mektubu düzenlemiş olduğu, anılan yurt dışı bankasının davalı bankadan bu garantinin (teminat bedelinin) tazminini istemesi üzerine , davalı bankanın istemi yerine getirerek garantisini tazmin ettiği ve bundan sonra ödediği miktar için akdedilen genel kredi sözleşmeleri ile rehinli blokaj sözleşmeleri kapsamında davalı bankaya rehinli bulunan davacılar T.. R.. ile G.. R.."nun hesaplarında bulunan paraları alacağına mahsup ettiği, bunun üzerine davacıların iş bu davayı açtıkları, yine davacı şirketin ticari merkezinin Ankara"da olup, İzmir Bayındır Bank A.Ş. İzmir Şubesi müdürü İlknur R."nun davacı T.. R.."nun erkek kardeşinin eşi olduğu ve bu şubenin dava konusu garantiyi tesis ettiği hususları dosya içeriği ile sabittir.
    Dairemiz bozma kararında değinilen davacı T.. R.. hakkında açılan ceza davasının dava zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına 11.07.2011 tarihinde karar verildiği ve bu kararın kesinleşmiş olduğu ceza dosyasından anlaşılmaktadır.
    Teminat mektubu borçlusunun borcu ile lehtar ile aralarında olan ilişki arasında bir bağ bulunmamaktadır. Teminat mektubunun borçlusu olan (teminat mektubunu verip düzenleyen) banka, teminat mektubunun muhatabına ilk talebinde teminat mektubu bedelini ödemek zorundadır. Nitekim davalı banka da tazmin talebi üzerine teminat mektubu bedelini ödemiştir. Dava dışı yurt dışı bankanın kötü ödemesinden dolayı davalı bankanın el ve işbirliği içerisinde olduğu , birlikte hareket ettiği de davacı tarafça kanıtlanamamıştır.
    Bu durumda davalı banka, teminat mektubu bedelinin ödenmesi istenildiğinde bedeli ödemekle yükümlü bulunduğundan ve somut olayda bedeli de ödemiş olduğundan rucu hakkını kullanarak ödediği bedeli teminat mektubu düzenlenmesini isteyen kredi müşterisi olan davacı şirketten ve davacılar T.. R.. ile G.. R.."nun lehine rehnedilmiş mevduatlarının tahsilini istemekte haklıdır.
    Mahkemece açıklanan bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde olaya uygun düşmeyen ve somut olayda uygulama alanı bulunmayan M.K."nun 2. maddesini dayanak alan birinci bilirkişi raporunun hükme esas alınıp, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı T.. F.. yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulanan davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, 16.01.2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    -KARŞI OY-

    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle beklenmesine karar verilen ceza dosyasının açık yargılaması sonucunda zamanaşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmiş olup kesinleşen ceza mahkemesi kararının bu niteliği itibariyle 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 53. maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlayıcı bir karar olmamasına, mahkemece, oluşa ve dosya içeriğine uygun 05.11.2001 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılamıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi