MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Hükümlülük


Gereği görüşülüp düşünüldü:

Suça konu yabancı banka bilgileri kopyalanmak suretiyle üretilen kredi kartını kabul edip kullanan sanık hakkında, TCK.nun 245/2. maddesine aykırı davranmak suçundan gereğinin mahallinde takdiri mümkün görülmüştür.

1- Sahte üretilmiş kredi kartını kullanmak suçundan yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafiinin suçun sabit olmadığına dair temyiz itirazlarının reddine, ancak:

Temel ceza belirlenirken hapis cezası asgari hadden uygulandığı halde, hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasına esas alınan birim gün sayısının ayrı gerekçe gösterilmeksizin alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye neden olunması,

Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında TCK.nun 245/3. maddesi uyarınca hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasına esas alınan 100 günün 5 güne, aynı yasanın 43. maddesi uyarınca tayin olunan
125 günün 6 güne, aynı yasanın 62. maddesi gereğince 104 günün 5 güne, mahkemenin takdirine uygun olarak TCK.nun 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20 liradan hükmolunan 2080 TL adli para cezasının 100 TL"ye indirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün oybirliğiyle (DÜZELTİLEREK ONANMASINA),

2- Sanık müdafiinin resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyizine gelince:

Sanığın, aşamalardaki savunmalarından sürücü belgesini Süleyman isimli bir şahsa yaptırdığını, nüfus cüzdanını ise Cüneyt"le birlikte yaptıklarını beyan etmesi karşısında, belgelerin farklı tarihlerde düzenlenmesi nedeniyle TCK.nun 43. maddesinin uygulanmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafiinin, kastın olmayıp suçun teşebbüs aşamasında kullandığına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün (ONANMASINA), .26.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.