11. Ceza Dairesi 2013/23094 E. , 2014/10927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sermaye piyasası kanununa muhalefet, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve sermaye piyasası kanununa muhalefet suçlarından 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırma,
Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırma,
Sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 765 sayılı TCK"nun 342/1, 59, CMK"nun 231 maddeleri uyarınca 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
2297 sayılı Yargıtay Yasası"nın 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinde “Ceza Dairelerinde, Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde, dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.” hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu"nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
... Cumhuriyet Başsavcılığının 02.11.2004 gün 2004/10728 esas sayılı iddianamesi ile sanık ..."nin yönetim kurulu başkanlığından istifa etmiş olması nedeniyle imza yetkisi bulunmadığı halde sanık ... ile birlikte sahte kira sözleşmesi düzenlediği iddasıyla açılan kamu davasında; suç tarihinin 765 sayılı TCK"nun yürürlükte olduğu dönem içerisinde olup, sahtecilik suçunun konusunu oluşturan kira sözleşmesinin taraflarca dışarda tanzim edilip noter huzurunda imzalandığı ancak noter onayında bir sahtecilik bulunmadığından ve noter onayının belgeleri resmi evrak haline dönüştürmeyeceğinden 765 sayılı TCK"nun 345. maddesinde düzenlenen “özel belgede sahtecilik” suçunu oluşturduğu,...Cumhuriyet Başsavcılığının 28.01.204 gün ve 2004/50 esas sayılı iddianamesinde ise tüm sanıkların, şirketin malvarlığında meydana gelen artma, eksilme, fabrikanın kiralanması ve her türlü tasarruf işlemleri ile ilgili değişiklikleri Sermaye Piyasası Kuruluna bildirmeleri gerekirken bildirmedikleri, denetim için ilgili defter ve kayıtları incelenmek üzere kurula sunmadıkları, genel kurul toplantı ilanlarını usulüne uygun yapmayarak şirket paydaşlarının toplantıya katılmalarını engelledikleri, üçüncü şahıslardan piyasa değerinin üstünde hammadde ve mal alarak şirketin pasiflerini arttırdıkları, usulsüz borçlanma ve şirketin işletilmek üzere usulsüz kiralanması nedeniyle alacaklıları, bankaları, kamu kurumlarını ve şirket paydaşlarını zarara uğrattıkları iddiasıyla Sermaye Piyasası Kanununa muhalefet, nitelikli dolandırıcılık ve hileli iflas suçları tavsif edilerek dava açıldığı,
Bu itibarla, iddianamelerdeki anlatıma, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.