Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/7830 Esas 2016/1909 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7830
Karar No: 2016/1909
Karar Tarihi: 28.03.2016

Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/7830 Esas 2016/1909 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin başkasına ait ehliyeti kendi kimliği olarak polise vermesi suçlamasıyla ilgili olarak karar vermiştir. Suçun oluşabilmesi için, kişinin kendi suçunu saklamak için başkasının kimliğini kullanması gerektiği belirtilmiştir. Ancak, sanığın gerçek durumun tespit edildiği ve somut olayda sahte belge düzenlenmediği için suçun kabahat kapsamında kaldığı tespit edilmiştir. Ayrıca, mahkumiyeti bulunan sanığın tekrarlanması durumunda uygulanacak TCK maddesinin gözetilmediği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 267/1, 268/1, 53, 58/6, Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesi.
16. Ceza Dairesi         2015/7830 E.  ,  2016/1909 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 268/1. maddesi delaletiyle 267/1, 62,
    53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun oluşabilmesi için, kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği somut olayda; kesinleşmiş mahkumiyet kararları nedeniyle hakkında yakalama kararı bulunan ve bu kararların infazına engel olmak amacıyla katılan ..."a ait ehliyeti kolluk görevlilerine ibraz eden sanığın herhangi bir sahte belge düzenlenmeden gerçek durumu tespit edildiğinden, sanığın eyleminin Kabahatler Kanununun 40. maddesi kapsamında kaldığı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabul ve uygulamaya göre;
    a-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
    b-Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.