12. Ceza Dairesi 2017/2636 E. , 2018/5935 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 11/03/2015
Suç : Taksirle Yaralama
Hüküm : Sanıklar hakkında ayrı ayrı; TCK"nın 89/1, 89/3-b, 62/1, 51/1-8. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 254. maddesinin 1. fıkrası gereğince uzlaştırma işlemlerinin aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine karar verilmek suretiyle hükmün bozulmasını öneren tebliğnamedeki görüşe, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan taksirle yaralama suçunun hüküm tarihinden önce de uzlaşma kapsamında olduğu, soruşturma evresinde tarafların uzlaşmak istemediklerini ifade ettikleri, adli soruşturmanın başladığı tarihten hüküm tarihine kadar geçen süre içerisinde tarafların uzlaşma konusunda bir çabaları ve dosyaya yansıyan bir iradelerinin bulunmadığı dikkate alındığında, bir fayda sağlamayacağı ve yargılamayı gereksiz yere uzatacağı anlaşıldığından iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık ..."ın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçu TCK"nın 89. maddesinde hükme bağlanmış olup aynı maddenin 5. fıkrası gereğince, 1. fıkrası kapsamı dışında bulunan bilinçli taksir hali hariç şikayete tabi olduğu, vekaletnamesinde şikayetten vazgeçme yetkisi bulunan katılan vekilinin hükümden sonra temyiz aşamasında 15.03.2018 tarihli dilekçe ile sanık ... hakkındaki şikayetinden vazgeçtiği, sanık ..."ın 10/11/2014 tarihli duruşmada alınan ifadesinde, şikayetten vazgeçme beyanını kabul etmiş olduğu anlaşılmakla, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanık ... hakkındaki davanın, katılanın şikayetten vazgeçmesi nedeniyle TCK"nın 73/4. ve CMK"nın 223. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE,
2-Sanıklar ... ve ..."in mahkumiyetine ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Güvenlik tedbiri olması nedeniyle kazanılmış hak oluşturmayacağından, 15 ay hapis cezasına mahkum edilen ve bu cezası ertelenen sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 51/3. maddesi uyarınca tayin edilecek denetim süresinin, ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasından denetim süresi ile ilgili paragrafında yer alan “1 yıl” ibaresinin çıkartılması ve yerine “15 ay” ibaresi yazılarak denetim süresinin 15 ay olarak belirlenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 24.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.