Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9519
Karar No: 2016/5344
Karar Tarihi: 11.05.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/9519 Esas 2016/5344 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/9519 E.  ,  2016/5344 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ : ......... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2015
NUMARASI : 2013/98-2015/395

Taraflar arasında görülen davada ........ Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29.04.2015 tarih ve 2013/98-2015/395 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ........ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, tarafların M...... D...... ve Dekorasyon San. ve Tic. Ltd. Şti."yi 1995 yılında fiilen birlikte kurduklarını, aynı zamanda 16 yıl evli kaldıklarını, 2007 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, şirketin 2007 yılında 15 Milyon TL ciroya ulaştığını, müvekkilinin bu aşamada önemli rol oynadığını, anlaşmalı boşanma esnasında taraflar arasında 25/07/2007 ve 19/10/2007 tarihli protokoller imzalandığını, buna göre müvekkiline şirketin %49.05 hissesinin devredilmesinin, müvekkilinin şirketin K........ (..........) Alışveriş Merkezi"ndc açtığı şubesinde yöneticilik görevini sürdürmesinin ve müvekkiline aylık 12.000 Euro tutarında maaş ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalının şirkette %49,95 hisse oranına sahip olduğunu ve müdürlük görevini bugüne kadar tek başına sürdürdüğünü, şirketi kendi şahıs şirketiymiş gibi yönetmeye başladığını, ortaklara hesap vermediğini, kâr payı dağıtmadığını, müvekkiline maaş ödemesi yapmadığını, şirket hesaplarının düzgün bir şekilde tutulmadığını, müvekkilinin bilgi almasının engellendiğini, şirketin stokunun düzgün bir şekilde tutulmaması nedeniyle öz varlık hesabının doğru bir şekilde yapılamadığını, bu suretle çıkartılan tüm bilançoların gerçeğe aykırı düzenlendiğini, davalının özensiz şirket yönetimi neticesinde şirketin tüm yurt dışı tedarikçileri ile olan ilişkilerinin bozulduğunu, müşterilerin de mağdur edildiğini, yapılan geç teslimler nedeniyle müşterilerin siparişlerini iptal ettiklerini, bu kötü gidişat üzerine müvekkilinin hisselerini davalıya satmayı teklif ettiğini ve taraflar arasında 01/06/2012 tarihli hisse devir ön sözleşmesi yapıldığını ancak, davalı hisse devir bedelini ödeyemediğinden devrin gerçekleşmediğini, davalının özen borcunu ağır bir şekilde ihlal etmesi nedeniyle şirketin büyük kayıplara uğradığını, kiraların ve maaşların ödenmediğini, şirketin tüm hesaplarının bağımsız bir denetim firmasına denetletilerek her altı ayda bir rapor alınması gerekirken davalı tarafından hesapların bağımsız denetçiye denetlettirilmediğini, davalının genel kurul toplantılarını yapmadığını, şirket ana sözleşmesinin 13. maddesinde şirketin her sene kâr payı dağıtacağı açıkça yazılı olduğu ve şirket kar elde ettiği halde bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini ileri sürerek, davalının yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılarak, tüm yönetim ve temsil yetkisinin müvekkiline verilmesini, bu istemin uygun görülmemesi halinde davalının yönetim yetkisinin kısıtlanarak müvekkiline çift imza yetkisi verilmesini, bu istemin de uygun görülmemesi halinde şirkete kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının şirketin kuruluşunda ve sonrasında en ufak bir sermaye koymadığını, hiçbir idari ve yönetimde görev almadığını, 2007 yılına kadar ortak olmadığını, davacının şirketi müvekkili ile birlikte yönettiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının hissedarlığının boşanma kararından ve müşterek çocuktan kaynaklandığını, davacının TTK hükümlerine göre şirketten talep edebileceği herhangi bir maaş alacağı bulunmadığını, davacının 01/06/2012 tarihli "Hisse Devir Ön Protokolü" isimli sözleşmenin 9. maddesi hükmünce gerek şirketi gerekse de müvekkilini ibra ettiğini, şirketin zarar etmediğini, tam tersine her yıl düzenli olarak kar ederek büyüdüğünü, davacının bilgi alma ve inceleme hakkının hiçbir zaman engellenmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin mali kayıtları ve bilançolarına göre, 2011 yılında zarar eden şirketin 2012 yılında 217.137,64 TL kâr elde ettiği, bu durumda kötü yönetimden söz edilemeyeceği, davacının bu yöndeki iddiasını başka bir delille de kanıtlayamadığı, davacı tarafından şirkette bilgi alma ve inceleme hakkının engellendiği ileri sürülmekte ise de, limited şirketlerde bilgi alma ve inceleme hakkının TTK"nın 614. m. ayrıca ve açıkça düzenlendiği, buna göre davacı ortağın söz konusu yasal düzenleme uyarınca bilgi alma hakkını kullanma yoluna gidebileceği, dolayısıyla bu nedenle şirket yöneticisinin temsil yetkisinin sınırlandırılmasının mümkün olamayacağı, şirket mal varlığının davalı tarafından şahsi mal varlığı olarak kullanıldığı yönündeki iddianın herhangi bir şekilde kanıtlanamadığı, öte yandan kar payı dağıtılmadığı hususu bir başka dava nedeni olarak gösterilmişse de, kâr payının dağıtılmasının genel kurula ait bir yetki olduğu, dava tarihinden sonra yapılan genel kurul toplantılarında şirket kar payının dağıtılmasına karar verildiği, anılan kararın iptali için davacının iptal davası açması nedeniyle bu iddiaya bağlı olarak şirket yöneticisinin temsil yetkisinin sınırlandırılmasının söz konusu olamayacağı, ayrıca, davalı yöneticiye ödenen müdürlük maaşının genel kurul kararıyla sağlandığı ve bu konunun da davacı tarafından açılan davada ihtilaf konusu olduğu, dolayısıyla bu iddialarla ilgili genel kurul kararları alınıp, daha sonra da bunların iptali için davalar açılmış olduğundan, bu sebeplere bağlı olarak yöneticinin temsil yetkisinin sınırlandırılamayacağı, davacı boşanma protokolünden kaynaklanan maaş ödemesinin de yapılmadığını ileri sürmekte ise de, 25/07/2007 ve 19/10/2007 tarihli protokollerin davacı ile davalı arasında düzenlenip boşanma kararının fer"i niteliğinde olduğu, şirketin işbu sözleşmelerin tarafı olmaması sebebiyle şirket tüzel kişiliğine herhangi bir borç ve mükellefiyet yükleyemeyeceği, davacının bu protokollere dayanan talebi ortak sıfatından kaynaklanmadığından ortak sıfatından doğmayan bir hakkın ihlalinden bahisle şirket müdürünün azli veya yetkisinin sınırlandırılmasının talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi