23. Hukuk Dairesi 2013/9490 E. , 2014/3583 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kırıkkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/12/2012
NUMARASI : 2012/248-2012/423
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, Foça Asliye Hukuk Mahkemesi"ne sunduğu dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı kooperatife 15.03.1999 tarihli yönetim kurulu kararı ile ortak olduğunu, Foça Belediye Başkanlığı" nın 07.12.1999 tarihli encümen kararı ile İzmir ili Foça ilçesi"nde bulunan taşınmazının kadastro harici ve mülkiyetten terkedilmiş yere isabet ettiğini, müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi için yaptığı başvuru üzerine davalı kooperatifçe imar planı tadilatı yapıldıktan sonra yapı ruhsatı verilebileceği belirtilerek oyalandığını, davalı kooperatifçe imar planında gerekli değişiklikler yapılmadığı için müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik 13.000,00 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, taşınmazı hakkında inşaat ve yapı kullanma ruhsatlarının alınması konusunda gerekli işlemlerin kooperatif adına yapılması için müvekkiline yetki verilmesini talep ve dava etmiş, bozma ilamından sonra,ıslah dilekçesiyle müvekkilinin taşınmazı kiraya vermemesinden dolayı uğradığı kira kaybının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının taşınmazını 24.02.1999 tarihinde mevcut haliyle satın alındığını, davacının kusurlu olduğunu savunarak, davanın reddine istemiştir.
Foça Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 22.03.2010 tarih ve 2847 E., 3072 K. sayılı ilamıyla, mahkemece, öncelikle dava tarihi itibariyle davalı kooperatifin muamele merkezinin neresi olduğunun tespit edilmesi suretiyle mahkemenin yetkisi hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiği, davacıya tahsis edilen taşınmazın yasal durumu, özel mülkiyete konu teşkil edebilecek yerlerden olup olmadığı, sonradan çıkarılan kanunlarla imar planına dahil edilip edilmediği, edilmiş olsa bile bu durumun davacıya dava dilekçesinde belirttiği konularda talep hakkı verip vermeyeceği hususlarının tartışılıp değerlendirilmesi gerektiği, otel konaklama masraflarının talep edilemeyeceği, davacının masraflarının kooperatiften tahsili suretiyle kendisine inşaat ve yapı kullanma ruhsatlarının alınması konusunda yetki verilmesini isteyebilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, mahkemece, bozma ilamına uyularak dava tarihi itibariyle kooperatifin merkezinin Kırıkkale olduğu gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin Kırıkkale Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna karar verilmiştir.
Dosyanın gönderildiği Kırıkkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; bozmadan sonra yapılan ıslah talebine itibar edilemeyeceği, davacının almış olduğu 59 kur"a no"lu dubleks dairenin, kooperatifin inşaat yaptığı parsel dışında kadastro harici taşlık, çalılık alan içerisinde kaldığı, Belediye Başkanlığı"nca bu alanın imar planı içerisine alınmadığı, bu hale göre davacının satın almış olduğu dairenin dava tarihi itibari ile özel mülkiyete konu teşkil edebilecek yerlerden olmadığı, maddi ve manevi tazminat taleplerinin haklı olmadığı, davacının masrafların kooperatiften tahsili sureti ile kendisine inşaat yapı ve kullanma ruhsatı alınması konusunda yetki verilmesini isteyebilmesinin de mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçeli karar başlığında 21.10.2004 olan dava tarihinin 18.06.2012 olarak yazılmış olması, HMK"nın 304. maddesi uyarınca tarafların başvurusu üzerine veya res"en düzeltilmesi mümkün maddi hata niteliğinde kabul edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.