16. Hukuk Dairesi 2018/2209 E. , 2021/1467 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ...,... Mahallesi çalışma alanlarında bulunan ...,... ada 12, 320 ada 18 parsel sayılı 6.193,59, 16.339,73, 748,14, 1.030,30, 5.165,47, 236,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan; 116 ada 1, 256 ada 26, 317 ada 12, 320 ada 18 parseller irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına, 145 ada 1 ve 256 ada 36 parseller ise irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek murislerden intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, temyize konu edilmeyen 339 ada 2 ve 446 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar hakkında davacının vazgeçmesi nedeniyle davanın reddine, çekişmeli 317 ada 12 ve 320 ada 18 parsel sayılı taşınmazlar hakkında davanın esastan reddine; temyize konu 145 ada 1, 116 ada 1, 256 ada 26 ve 36 parsel sayılı taşınmazlar hakkında ise davalıların tapu kayıtlarının 1/5’ inin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davalılar ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 317 ada 12 ve 320 ada 18 parsel sayılı taşınmazların tarafların murisi ... oğlu ...’e ait olduğu ve 1978 yılında ölümüyle mirasçılar arasında taksim yapılarak davalı ...’in eşleri olan ... kızı ’e...,... miras payı olarak verildiği ve çekişmeli 116 ada ...,... parsel sayılı taşınmazların ise tarafların anneleri ... kızı ...’e ait olduğu ve 1998 yılında murisin ölümünden sonra mirasçıları arasında taksim yapılmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacı ..., çekişmeli taşınmazların tamamının tarafların müşterek murisi ...’e ait olduğunu, 256 ada 26 parsel sayılı taşınmazın muris ...’e annesi ...’dan miras yoluyla intikal ettiğini, 145 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin ...’in babası ... ...’dan, 1/2 hissesinin ise eşi ...’den miras yoluyla intikal ettiğini, diğer taşınmazların ise ...’in ölümüyle terekesinin taksim edilerek ...’e bırakıldığını, ancak ...’ in vefatından sonra terekesinin taksim edilmediğini ileri sürmüş; davalılar ise, muris ...’in terekesinin 1983 yılında taksim edildiğini, 317 ada 12 ve 320 ada 18 parsel sayılı taşınmazların taksimen kendilerine verildiğini, 256 ada 26 ve 36 parsel sayılı taşınmazların ise murisleri ...’e 4 yıl bakılması karşılığında, bakım masraflarına karşılık kendilerine anneleri ... tarafından hibe edildiğini belirtmişler, çekişmeli diğer parseller hakkında her hangi bir beyanda bulunmamışlardır. Somut olayda, muris ...’in terekesinin taksim edildiği hususu tarafların kabulünde olup, bu yön çekişme konusu değildir. Uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazların muris ...’dan mı yoksa muris ...’den mi geldiği, muris ...’in terekesinin taksim edilip edilmediği ve taksim edilmiş ise taşınmazların taksimen kime isabet ettiği ile 256 ada 26 ve 36 parsel sayılı taşınmazların davalılara muris ... tarafından hibe edilip edilmediği ve çekişmeli taşınmazların kim tarafından ve hangi nedenle kullanıldığı noktasındadır. Ancak, Mahkemece taşınmaz başında yapılan keşifte, çekişmeli taşınmazların kimden geldiği, muris ...’in terekesinin taksim edilip edilmediği ve muris ..." in, dava konusu 256 ada 26 ve 36 parsel sayılı taşınmazları davalılara bağışlayıp bağışlamadığı ve bağışlamış ise zilyetliklerini devredip etmediği hususlarında keşfe katılan bilirkişi ve tanıklardan somut verilere dayalı detaylı bilgi alınmadığı gibi, alınan beyanlar arasında taşınmazların hangi muristen geldiği hususunda oluşan çelişkiler de giderilmeden hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için Mahkemece mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazların muris ...’den mi yoksa muris ...’den mi geldiği, 317 ada 12 ve 320 ada 18 parsel sayılı taşınmazların muris muris ...’ dan geliyorsa taksimen kime bırakıldığı, çekişmeli diğer taşınmazlar muris ...’den geliyorsa murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise her bir mirasçıya hangi taşınmazın düştüğü, çekişmeli taşınmazlar davalıya isabet etmiş ise diğer mirasçılara miras paylarına karşılık ne verildiği, taşınmaz verilmiş ise nereden verildiği ve diğer mirasçılara verilen taşınmazların akibetlerinin ne olduğu, ortak muristen gelen taşınmazların kim tarafından ve ne suretle kullanıldığı, muris ...’in 256 ada 26 ve 36 parsel sayılı taşınmazları davalılara bağışlayıp bağışlamadığı ve buna göre taşınmazların zilyetliklerinin devredilip devredilmediği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, varsa taksim sonucu taraflara düştüğü belirtilen taşınmazların tespit tutanakları ve tapu kayıtları getirtilerek denetlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisinden, keşfi izlemeye, yerel bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki alınmalı ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.