16. Hukuk Dairesi 2018/2207 E. , 2021/1466 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ...,... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımız zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 08.05.2014 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 96.631,22 metrekare yüzölçümlü taşınmaz bölümünün davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacının dava dilekçesine ekli kroki ile işaretlediği dava konusu taşınmaz bölümü ile mahallinde yapılan keşif sonrası fen bilirkişisinin dosyaya sunduğu ve hükme esas alınan 08.05.2014 tarihli raporuna ekli krokide dava konusu taşınmaz bölümü olarak işaretlenen yer birbiriyle tamamen örtüşmediği halde söz konusu çelişki giderilmemiş; 1984 yılına ilişkin iki farklı ( 1431 ve 1441 numaralı ) hava fotoğrafı üzerindeki inceleme uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi eliyle yapılmamış, soyut içerikli ziraatçı bilirkişi raporu hükme esas alınmış; komşu taşınmazların dayanak kayıtları getirtilerek yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmemiş; taşınmaz bölümüne komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve dayanak belgeleri getirtilerek komşu parsel uygulaması yapılmamış ve yerel bilirkişi ve tanıkların soyut ve yetersiz beyanlarına dayanılarak hüküm kurulmuştur. Öte yandan, TMK’ nın 713/4-5. fıkraları gereğince yasal ilanların, keşif sonucu elde edilen bilirkişi rapor ve krokisine göre yapılması gerekirken, taşınmazın konumu hakkında dava dilekçesindeki bilgiler esas alınmak suretiyle yapılmış olması da usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre dava tarihi olan 2011 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü"nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, uydu fotoğrafları ile memleket haritaları ilgili kurumlardan celbedilmeli, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tamamının kadastro tutanakları ve varsa dayanakları ile davalı iseler dava dosyaları temin edilmeli, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp, ne zaman bitirildiği, taşınmazın tarımsal amaçlı olarak kullanılıp kullanılmadığı, varsa taşınmaz üzerinde zilyetliğin hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsel dayanağı kayıt ve belgeler mahalli bilirkişi ve tanıklar eliyle uygulanarak çekişmeli taşınmaz yönünü ne ve kimin yeri olarak okuduğu belirlenmeli; yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanağı kayıtlarla denetlenmeli; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün toprak yapısını, bitki örtüsünü ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümünün her yönünden çekilmiş ve sınırları kabaca işaretlenmiş renkli fotoğraflarını içerir, önceki zirai raporun irdelendiği, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, dava dilekçesi ile işaret edilen dava konusu taşınmazı gösterir ve keşfi takibe elverişli ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki düzenlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, getirtilen tüm stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak, çekişme konusu taşınmaz bölümünün konumunun hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin kısmen veya tamamen ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine yönelik rapor alınmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; TMK"nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanları yöntemine uygun bir biçimde yaptırılmalı ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmeli, bu değerlendirme sırasında davacının kardeşlerininde murisleri ...’den kendilerine miras yoluyla intikal ettiğini belirtikleri dava konusu taşınmaza bitişik konumda bulunan ve tescil harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında açmış oldukları davalar ve davacının ve murisi ...’in adına aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit edilen taşınmaz miktarı ile zilyetlikle iktisaba ilişkin yasal kısıtlamalar dikkate alınmalı ve bundan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.