19. Ceza Dairesi 2019/23949 E. , 2021/860 K.
"İçtihat Metni"
Haksız rekabet suçundan sanıklar ..., ... ve ..."in, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 55. maddesi delaletiyle 62/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1 ve 52. maddeleri gereğince ayrı ayrı 500,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, sanıklar ... ve ... hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Çivril Asliye Ceza Mahkemesinin 15/03/2018 tarihli ve 2017/763 esas, 2018/394 sayılı kararı ile anılan karara yönelik itirazın reddine ilişkin Denizli 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/06/2018 tarihli ve 2018/192 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 19/03/2019 gün ve 94660652-105-20-15511-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/03/2019 gün ve KYB-2019/31443 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, sanıkların Özpetekler Su Ürünleri Ltd. Şti"nin ortakları olduğu, anılan şirketin Denizli İli, Çivril İlçesi Gökgöl"de bulunan Alabalık Çiftliklerinde 2013 yılında toplu balık ölümlerinin meydana geldiği, bu olay nedeniyle firma sahibi sanıkların basına gerçeğe uygun olmayan bilgiler verdikleri, bununla da yetinmeyip müşteki şirketi haksız yere kamu kurumlarına şikayet ettikleri, müşteki şirketin ticari itibarını zedeledikleri, ticari faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı ve gereksiz yere incitici açıklamalar ile kötülediklerinden bahisle firma sahibi sanıklar hakkında haksız rekabet suçu yönünden yapılan yargılama sonucunda,
Çivril Asliye Ceza Mahkemesinin 15/03/2018 tarihli kararıyla " ...sanıklar Mustafa, Osman ve Yasin"in Özpekler Limited Şirketinin ortakları olduğu, söz konusu şirketin Gökgöl"de alabalık üretim tesisinin bulunduğu, alabalık tesisinin firmanın internet sitesinde 750 ton üretim kapasitesinin olduğunun belirtildiği, 09/06/2017 tarihli 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan raporda söz konusu tesisin 751,75 ton üretim kapasitesine sahip olduğunun belirtildiği, sanık ..."ın 27/10/2013 tarihli Gazete Vatan gazetesinin yayınında Gökgöl"de 900 tonluk balık üretim tesisine sahip olduklarını belirttiği, sanıkların alınan savunmalarında başka bir üretim tesislerinin daha bulunduğunu, yapılan açıklamada Gökgöl"deki tesis ile diğer tesisin kapasitesinin karıştırılmış olabileceği, kamuoyunu yanıltıcı bilgi verme amaçlarının olmadığını, üzerlerine atılı suçlamayı kabul etmediklerini beyan ettikleri, sanık ..."ın Gökgöl"deki balık üretim tesisinin kapasitesini olduğundan fazla söylemek suretiyle basına yanıltıcı bilgi vererek firmalarına yarar sağladığı, sanık ..."ın açıklamalarını şirketin diğer ortakları Mustafa ve Yasin"i de bağladığı.." şeklinde gerekçeyle sanıkların mahkumiyetine karar verilmiş ise de,
Sanıkların ortağı olduğu Özpetekler Su Ürünleri Ltd. Şti"ne ait alabalık çiftliğinde 2013 ve 2014 yıllarında toplu balık ölümlerinin meydana geldiği, sanıkların aynı bölgede 750 ve 900 ton olmak üzere iki adet alabalık üretim çiftliklerinin bulunduğu, bu olay sebebiyle sanık ... tarafından yapılan basın açıklamasında balık ölümlerinin 750 tonluk üretim çiftliği yerine sehven 900 tonluk üretim çiftliğinde meydana geldiğini, ölüm sebebinin müşteki şirkete ait meyve suyu fabrikasının atık sularından kaynaklanmış olabileceğini belirtmiş ve bu açıklaması nedeniyle hakkında haksız rekabet suçu nedeniyle kamu davası açılmış ise de, olayın akabinde sanıklar tarafından müşteki şirket yetkilileri hakkında şikayette bulundukları, yapılan soruşturma sonucunda müşteki şirket yetkilileri haklarında çevreyi kasten kirletme ve mala zarar verme suçlarını işledikleri iddiasıyla kamu davası açıldığı ve Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin 05/05/2016 tarihli ve 2014/40 esas, 2016/497 sayılı kararı ile mala zarar verme suçundan beraatlerine, çevreyi kasten kirletme suçundan ise mahkumiyetlerine karar verildiği, anılan kararın mala zarar verme suçu yönünden temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 15/02/2018 tarihli 2017/25666 esas, 2018/1605 sayılı kararı ile eksik inceleme nedeniyle bozulmasına karar verildiği, sanıkların aynı bölgede 750 ve 900 ton olmak üzere iki adet alabalık üretim çiftliklerinin bulunduğu gibi müştekiler ile sanıkların yetkili ve ortakları olduğu şirketlerin iştigal alanlarının farklı olduğu, bu haliyle sanıkların Anayasanın 74. maddesi ile garanti altına alınan şikayet hakkı kapsamında müşteki şirket yetkilileri hakkında şikayette bulundukları, müşteki şirketin kişisel durumu, ürünleri, iş ürünleri, ticari faaliyeti ve işleri hakkında kasten yanlış veya yanıltıcı bilgi vermedikleri gibi haksız rekabet oluşturacak bir eylemlerinin bulunmadığı gözetilmeden, beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesinde,
Kabule göre de,
6102 sayılı Kanun"un 55. maddesi göndermesi ile 62/1. maddesinde öngörülen haksız rekabet suçunun cezasının türü ve miktarı ve şikayete bağlı olması itibariyle uzlaşmaya bağlı olduğundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra ve sonucuna göre, sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesinde,
İsabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Kanun yararına bozma isteminin, kabule göre sanıkların üzerlerine atılı suçun uzlaşmaya tabi olması nedeniyle öncelikle usulüne uygun uzlaştırma işlemleri yapılmasında zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesinde isabet görülmediğine ilişkin ikinci bölümü yönünden;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamesinin içeriği yerinde görüldüğünden, Çivril Asliye Ceza Mahkemesinin 15/03/2018 tarihli ve 2017/763 esas, 2018/394 sayılı kararı ile anılan karara yönelik itirazın reddine ilişkin Denizli 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/06/2018 tarihli ve 2018/192 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309/4-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre kanun yararına bozma isteminin, sanıkların beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmesinde isabet görülmediğine dair birinci bölümü yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 02/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.