
Esas No: 2018/4712
Karar No: 2018/8055
Karar Tarihi: 16.10.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/4712 Esas 2018/8055 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacıya haksız ödeme yapıldığı iddiasıyla tahakkuk ettirilen borcu dair Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 01.05.2005 tarihinde kesinleşen davacının, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı Kurumca kesildiği anlaşılmakta olup, Mahkemece yapılan yargılama sonunda yazılı biçimde davanın kabulü yönünde hüküm tesis edilmiştir.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
Mahkemece yapılan araştırma sonucu, davacı ..."ın boşandıktan sonra 01.05.2005 - 27.06.2009 tarihlerinde eşi ile birlikte yaşam olgusunun bulunmadığı toplanan delillerde ve alınan beyanlarla tespit edilmiştir. Mahkemece yapılması gereken davacının 27.06.2009 - 27.08.2010 tarihleri arasında boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı, davacının belirtmiş olduğu adreslerdeki komşu, bina yöneticisi, muhtar-azalardan, yakında bulunan market ve bakkal işletmecilerinin tanık olarak dinlenmesinin sağlanması, tüm deliller nazarında değerlendirilme yapılıp neticesinde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerekmektedir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.