MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.02.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu kayıtlarının iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; hüküm fıkrasında belirtilen şekilde davanın kabulüne dair verilen 10.06.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu kaydına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davalı, savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Davada, davacı Hazine tarafından 25.12.1956 tarih 64 numaralı tapu kaydına dayanılmıştır. Bu tapu kaydının kadastro çalışmaları sırasında herhangi bir parsele revizyon görüp görmediği sorulup saptanmamıştır. Diğer taraftan, tapu kaydının uygulanış biçimi de Dairemizin yerleşik kararlarına uygun düşmemektedir. Şöyle ki;
Uygulamada yararlanmak üzere komşu taşınmazların tapu kayıtları getirtilmemiş, kayıtlarla revizyon gören tapu veya vergi kayıtları varsa bunlarda nizalı yerin ne şekilde nitelendirildiği hususu üzerinde durulmamış, teknik bilirkişiye düzenlettirilecek krokide bunların yeri işaretlenmemiştir.
Değinilen yönler üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ve araştırmayla dayanılan tapu kaydının nizalı parselleri kapsadığının kabulü doğru değildir.
Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.