1. Ceza Dairesi 2014/3728 E. , 2014/3720 K.
"İçtihat Metni"(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 20/05/2014 tarih ve 94660652-105-27-5177-2014-10021/34347 sayılı yazısına istinaden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/06/2014 tarih ve 2014/204606 sayılı Kanun Yararına bozma talebi ile;
Adam öldürmeye teşebbüs etmek suçundan hükümlü ...’ın 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 448,62,51 ve 59.maddeleri gereğince 10 yıl ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/04/2013 tarihli ve 2003/32 esas, 2003/125 sayılı kararının kesinleşmesine müteakip, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81/1,35,29 ve 62. maddeleri uyarınca neticeten 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/07/2005 tarihli ve 2003/32 esas, 2003/125 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendiğinde;
Dosya kapsamına göre,
1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7/2.maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli hakkında Kanun"un 9/3.maddesindeki” lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme ve Yargıtay Ceza Kurulunun 27/12/2005 tarihli ve 2005/3-162- 173 sayılı kararına nazaran, lehe kanunun tespit edilip uygulanması, herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, delil toplanmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa ya da cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin bir hükmün uygulanması imkanı sonraki kanun ile doğmuşsa, hükümde değişiklik yargılamasının duruşmalı yapılmasının zorunlu olduğu gözetilmeden, dosya üzerinden karar verilmesinde,
2-... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/04/2003 tarihli kararında teşebbüs nedeniyle 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 62.maddesi uyarınca en üst hadden 1/3 İndirim yapılmasına rağmen, hükümde değişiklik yapan ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/07/2005 tarihli kararında teşebbüs nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 35/2.maddesi gereğince en alt hadden indirim yapılarak hükümler arasında çelişki yaratılmasında isabet görülmediğinden,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-OLAY: Hükümlü ... hakkında ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/04/2003 tarih ve 2003/32 Esas, 2003/125 sayılı kararıyla kasten adam öldürmeye teşebbüs suçundan 765 sayılı TCK’nun 448, 62, 51 ve 59. maddeleri gereğince 10 yıl ağır hapis cezasına hükmedildiği, bu hükmün Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 13/07/2004 tarihli ve 2003/4313 Esas, 2004/2811 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilerek kesinleştiği ve hükmün infazına başlandığı, hükmün infazı sırasında 01/06/2005 tarihinde 5237 sayılı TCK’nun yürürlüğe girmesi nedeniyle hükümlü müdafiinin talebi üzerine sanık lehine olan hükümlerinin uygulanmasının tespiti amacıyla aynı Mahkeme tarafından duruşma açılmaksızın yapılan uyarlama yargılaması sonucunda, ... 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 11/07/2005 tarih ve 2003/32 Esas, 2003/125 sayılı ek kararıyla hükümlünün bu kez 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81/1,35,29 ve 62. maddeleri uyarınca neticeten 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına evrak üzerinden karar verildiği, hükümlü ve müdafiinin yasal süresi içerisinde temyiz yoluna başvurmaması üzerine ... 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 11/07/2005 tarihli ek kararının temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği ve hükmün infaz edildiği, hükümlünün şartla tahliye olduktan sonra bihakkın tahliye tarihi dolmadan yeniden suç işlemesi üzerine ... 3.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından şartla tahliye kararının geri alınması karar verildiği,bu aşamada yerel Cumhuriyet Savcısının talebi üzerine Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 20/05/2014 tarih ve 94660652-105-27-5177-2014-10021/34347 sayılı yazılı istemlerine dayalı olarak anılan uyarlama kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309.maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talebiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/06/2014 tarih ve 2014/204606 sayılı tebliğnamesine bağlanarak Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Kanun yararına bozma isteminin kapsamı, uyarlama yargılamasının duruşmalı yapılmasının zorunlu olup olmadığı, ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu lehe kabul edilerek uyarlama sonucu kurulan yeni hükümde, ilk hükümden farklı olarak teşebbüs
nedeniyle yapılan indirim oranının hükümde çelişki yaratıp yaratmayacağına ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Yasa yararına bozma isteminin kapsamına göre, hükümlü hakkında yapılan kesin hükümde değişiklik yargılaması sonunda verilmiş bulunan hükmün biri usule, diğeri ise esasa ilişen iki hususa ilişkin olarak değerlendirilmesi gerekmektedir:
1- Yargılamanın duruşmalı yapılmasının zorunlu olup olmadığı:
Ceza Genel Kurulu"nun 27/12/2005 gün ve 162-173 sayılı kararı başta olmak üzere aynı konu ile ilgili diğer kararlarında da duraksamasız olarak belirtildiği üzere; lehe yasanın saptanıp uygulanması, herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, kanıt toplanmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa ya da cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin bir hükmün uygulanması olanağı sonraki yasa ile doğmuşsa, hükümde değişiklik yargılamasının duruşmalı yapılması zorunludur. Evrak üzerinde inceleme yapılabilmesi ise ancak belirtilen haller dışında söz konusu olabilecektir.
Somut olayda; hükümlü hakkında kasten adam öldürmeye teşebbüs suçundan 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 448,62,51 ve 59.maddeleri gereğince 10 yıl ağır hapis cezasına hükmedilmiş ve bu hüküm kesinleşmişken, kesin hükümde değişiklik yargılaması sonunda daha lehe olduğu belirlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 81/1,35,29 ve 62. maddeleri uygulanmak suretiyle 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmiştir. Bu durumda 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 35, 29 ve 62. maddelerin uygulanması sırasında takdir hakkının kullanılması gerektiğinden, duruşmalı yapılması gereken uyarlama yargılamasının evrak üzerinde yapılmasında, isabet görülmemiştir.
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu lehe kabul edilerek uyarlama sonucu kurulan yeni hükümde, ilk hükümden farklı olarak teşebbüs nedeniyle yapılan indirim oranının hükümde çelişki yaratıp yaratmayacağı;
Yukarıda belirtilen, uyarlama yargılamasının duruşmalı yapılmasına ilişkin kanun yararına bozma nedenine göre, tebliğnamedeki, teşebbüs uygulamasında takdir hakkının kullanılmasına yönelik 2 nolu kanun yararına bozma isteminin bu aşamada reddine karar verilmiştir.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin kısmen kabulü ile, ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/07/2005 tarih ve 2003/32 esas, 2003/125 sayılı ek kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 309. maddesi gereğince Kanun Yararına (BOZULMASINA),
Diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına (TEVDİİNE), 03/07/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.