16. Hukuk Dairesi 2018/2089 E. , 2021/1465 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, yasal ilanların yaptırılması, taşınmazın tespit tarihi ve öncesine ait temin edilebilen en eski tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları ve ortofotonun getirtilmesi, yerel bilirkişi, tanıklar ile 3 kişilik ziraat mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılması, taşınmazların kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve ortofotoya aktarılarak taşınmazın öncesinde yol olup olmadığının incelenmesi, ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla, taşınmazın niteliğinin ve imar ihyaya başlandığı tarihin belirlenmesi ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 161 ada 2 parselin kuzeyinde bulunan ve 04.08.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 701,21 metrekare ve (B) harfiyle gösterilen 42,19 metrekare yüzölçümlü kısımların kadastro tespitlerinin iptaline, bu kısımların hükümde gösterilen paylar ile muris ... mirasçıları olan davacılar ... ve arkadaşları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ile katılma yoluyla davacılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla davanın tarafları yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı gibi, mahkemeye de bozma ilamı doğrultusunda işlem yapma zorunluluğu doğar. Hükmüne uyulan bozma ilamında, çekişmeli taşınmaz bölümü hakkında yasal ilanların yapılmasının gereğine değinildiği halde, Mahkemece dava konusu taşınmazın konumu hakkında herhangi bir bilgi içermeyen gazete ilan yapılmış, taşınmazın tespit tarihi ve öncesine ait temin edilebilen en eski tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları ve ortofotoların getirtilerek 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu ile keşif yapılması belirtildiği halde, belirtilen belgelerin gelip gelmediği hususu dosya içerisinden anlaşılamadığı gibi tek ziraatçi bilirkişi refakate alınarak keşif yapılmış, yine keşfi sırasında dinlenen bilirkişiler, dava konusu taşınmaz bölümünün davacıların murisi tarafından ev yeri, arsası ve bahçe olarak kullanıldığını belirtmelerine rağmen taşınmaz üzerinde davacıların ve murisinin ekonomik
amacına uygun olarak kullanımının olup olmadığı hususları hakkında değerlendirme içermeyen jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve ziraatçı bilirkişisinin soyut ve yetersiz raporları hükme esas alınarak karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihi olan 2013 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü"nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, aynı tarihlere ilişkin temin edilebilen en eski tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları ve ortofotolar ilgili kurumlardan celp edilerek dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve fen bilirkişinin katılımıyla yapılacak keşifte, hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle jeodezi ve fotogrametri mühendisine inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmaz bölümü hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı, zilyetliğin kimden kime ne zaman geçtiği ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanık ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporları ve komşu parsellere ait tespit tutanağı ve dayanaklarıyla denetlenmeli; taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu fotoğraflarına ve ortofotoya aktarılarak taşınmazın öncesinde yol olup olmadığı belirlenmeli; ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla, taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı, zilyetliğin kimden kime ne zaman geçtiği ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı hususlarında, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve bu raporda özellikle komşu parseller ile dava konusu taşınmaz arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığının belirtilmesi ve taşınmaz bölümünün değişik yönlerinden çekilmiş ve sınırları kabaca işaretlenmiş renkli fotoğraflarının eklenmesi istenilmeli ve bundan sonra TMK"nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanları da yöntemine uygun bir biçimde yaptırılmak suretiyle, taşınmaza sadece ev yapmanın ekonomik amaca uygun kullanım olarak değerlendirilemeyeceği de gözetilerek, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; fen bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen ve dava konusu edilmeyen taşınmaz bölümü hakkında da davanın kabulüne karar verilmesi ve davanın kabulüne karar verildiği halde davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan nispi temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.